Açılış konuşmasını RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun yaptı. Dursun, 1 Ocak 2014 tarihi itibarıyla Türkiye’nin mahalli yerel seçim sürecine girdiğini ifade ederek konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

 

“Sadece bir siyasi partinin yayın organıymış gibi hareket etmek YSK’nın ilkelerine ters”

1950’den bu yana seçim YSK tarafından gerçekleştirilir.  YSK üst düzey mahkemelerden biridir. Verdikleri kararlar kesindir ve temyizi mümkün değildir. Görsel ve işitsel medyanın uyması gerekli olan bütün kararları alma yetkisine sahiptir.

Seçimlerde belli dönemlerde kamuoyu araştırması yayınlanmaması söz konusudur. Ayrıca genel yasakları düzenleyen YSK, siyasi partilerin ne zaman propaganda yapacaklarını düzenler.  RTÜK medyayı ulusal, bölgesel ve yerel olarak ayrımlar. YSK ise yurtiçi ve yurtdışı yayınlar olarak nitelendirir. Yasaklara uymayan medya ve siyasi partilere müeyyide uygulanmasına ilişkin kararları YSK alır. Ayrıca bir yayın kuruluşu YSK tarafından yerel ve bölgesel olarak tanımlanmışsa, o kuruluşun ihlal dosyası  İlçe Seçim Kurulu’na gönderilir.

Siyasal reklam 6112 sayılı yasayla medya sektöre getirilmiş bir yeniliktir. Daha önce siyasi reklamlar kanun koyucu tarafından yasaklanmışken, yeni yasayla serbest bırakıldı.

Merak edilen diğer bir konu ise Siyasi reklam ve propagandaların Türkçe dışında başka bir dilde yapılıp yapılamayacağı. YSK Türkçe’nin esas olduğunu ifade eder ama bununla ilgili bir yasak söz konusu değildir.

Diğer bir husus ise genel ilkelerde fırsat eşitliği oluşturma noktasında YSK’nın gösterdiği hassasiyet.

Sadece bir siyasi partinin yayın organıymış gibi hareket etmek YSK’nın ilkelerine ters düşüyor.

Her türlü hastalığı iyileştiren ilaç olarak lanse edilen aldatıcı reklamlar konusunda medya kuruluşlarını hassasiyete davet ediyoruz. Reçeteyle satılan bir ilaç asla reklam edilemez. Reçetesiz bir ilaç reklamı yapılabilir ama bir otoritenin o ilacın reçetesiz satılmasına karar vermesi  gerekiyor. Gıda takviyesi bir ürünün reklamı yapılabilir. Ancak gıda takviyesi ürünler bütün hastalıkları iyileştiriyormuş gibi reklamı yapılıyor. Buna müsaade edilemez.

Davut Dursun’un ardından program RTÜK Başkan Vekili Prof. Dr. Hasan Fendoğlu’nun konuşmasıyla devam etti. Seçim döneminin öneminden bahseden Fendoğlu yasaklara riayet edilmesi hususunda RTÜK ve sivil toplum kuruluşları ile elbirliği içinde bir takım kurallar oluşturulması gerektiğini ifade etti.

“Moderatör ve Sunucu Taraf Tutmamalıdır”

Özellikle seçim dönemlerinde moderatör ve sunucular taraf tutmamalıdır.  1 Ocak 2014’ten 28 mart 24:00 e kadar siyasi reklam yayınlanması mümkündür.  Siyasi reklam alırken tarafsızlığınızı belirlemelisiniz. YSK kararlarına dayanarak hareket edilmesi lazım. Siyasi parti ve adaya göre farklı fiyat tarifi uygulanmamalı. Bu yüzden yayın kuruluşları bir fiyat tarifesi belirtip onu ilan etmelidir.

Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu’nun ardından Söz alan Nurullah Öztürk, YSK üye ve başkan değişimi  ardından zaman zaman seçim dönemlerine bakışta değişim yaşanabildiğine dikkat çekti.

 

“Haber Bültenleri Çok Önemli”

Bağımsızlığını ve tarafsızlığını koruyarak, vatandaşın bilgi alma hakkını düşünerek verimli yayınlar yapmaya çalışmalıyız. Bir yayın kuruluşu,  a partisinin mitingini gündüz en çok seyredilen saatlerde canlı yayınlayıp, b partisinin mitingini banttan ve gece saat 02:00’dan sonra yayınlıyorsa burada çok büyük bir sorun var demektir. YSK bu şekilde yayın yapanlara ihlal kararı uyguluyor. Ayrıca haber bültenleri çok önemli. Toplum nezdinde en itibarlı yayın haberlerdir. 10 Siyasi haberden 9 u aynı partiyi öven ya da yeren nitelikte olmamalıdır.

İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanı M. Emir Ulucak ise 6112 sayılı kanunun seçim dönemlerinde de geçerliliğinin devam ettiğini belirtti.