Medyanın güçlü kalemlerinden yazar Abdurrahman Dilipak, Türk siyaset sahnesinin perde arkasında yaşanan gelişmeleri Haber MRT'ye değerlendirdi.

Dershanelerin kapatılması ile ilgili alınan karar sonrasında Hükümet ve Cemaat arasında adeta top yekün bir savaş yaşanıyor. Bu olaylar neden yerel seçimler arefesinde vuku buldu?

Abdurrahman DİLİPAK:

“Türkiye’ye gözdağı verilmek için yapılan bir operasyon”

Bu Tayyip Erdoğan fazla oldu.  Bir yandan Musul petrollerine el atıyor. Öbür yandan İslam ülkeleri arasında birlik ve dayanışmayla yeni bir Müslüman dünya oluşturmaya çalışıyor. Hâlbuki Türkiye üzerinden ılımlı İslam propagandası yapılacaktı. Model olarak Türkiye gösterilip, Laikleştirilmiş bir Müslüman toplum gösterilecekti. Şimdi daha gelişmiş bir Müslüman topluluk model olarak alıyor. Sen kim oluyorsun, 3. Havaalanını yapıp model aktarma merkezi olmaktan çıkartıp, Almanya İngiltere dururken milyonlarca insanı İstanbul’dan  dünyaya dağıtacağım diyorsun. Sen kim oluyorsun, Rusya’yla füze rampaları anlaşması, Çin’le uzun menzilli ya da kendi geliştirdiğimiz bir takım uyduların fırlatılması inşaası için anlaşma yapıyorsun. Ya da 3. Köprü nereden çıktı? Mondros Mütarekesini durup dururken niye yok sayıyor ve yeni bir kanal açmaya kalkıyorsun. Bu Türkiye’ye bir gözdağı vermek için yapılan bir operasyondu.

Halk Bankası ve İran işbirliğinden rahatsız olan mihraklara da değinen Abdurrahman Dilipak, Halk Bankası’nın Avrupa Bankalarıyla rekabet etmeye başlamasından  dolayı Türkiye’den hesap sorulmaya kalkıldığını belirterek sözlerine devam etti.

“Halk Bankası’na ayar çekilmeye çalışılıyor”

Öte yandan Türkiye geçen sene 7 Milyar lira İslam dünyasına para dağıttı.  Bu değirmenin suyu nereden geliyor, bu parayı kime veriyorsun diyerek, o senin İslami kuruluş, yardım kuruluşu dediğin terör örgütlerine kaynak aktarıyor diyor. Çünkü oradaki Müslüman toplulukları terörist olarak görüyor. Bunu yapacaksam ben yaparım, sen nereden çıktın diyor. Gelirine göre en fazla yardım eden ülke Türkiye. Dün bunların hesabını sormak için Amerika Merkez Bankası hazine müsteşarı Ankara’ya geldi. Sen kim oluyorsun da Halk Bankası’yla birlikte, Avrupa Bankalarıyla rekabet etmeye başladın? Para trafiğini yönetmeye başladın! Bakın geçtiğimiz günlerde İran’la bir anda ambargoyu kaldırdılar. Çünkü İran’a ambargo uygulanırken İran kendi ülkesinden uluslararası bankalara transfer yapıp doğrudan ihracat yapamıyordu. Paralarını bir şekilde Türkiye’ye getiriyorlardı. Türkiye’de piyasada mal alımları, yurtdışı ithalatları Türkiye üzerinden gerçekleşip Irak’a ihracat olarak çıkıyordu. Bu ambargo sebebiyle Türkiye’de İran’a doğrudan ihracat yapamıyordu. Ama Irak’a ihracat yaptığımızda Irak üzerinden İran’a geçiyordu. Bu konuda daha çok Halk Bankası üzerinden transferler  gerçekleştiriliyordu. Şimdi Halk Bankası’na ayar çekilmeye çalışılıyor. Burada bir takım yolsuzluklar olmamış mıdır? Olmuştur. Yolsuzluklar üzerine gidilsin. Ama geçen sene başlayan yolsuzluğu, üç ayrı dosyayı, aynı günde bu şekilde değil de, seçim öncesi bir yıldır bekletirken üç ay daha bekletsen olmaz mıydı? Hayır! Bu bir siyasi operasyon. Siz benim hakkımda bir dosya ele geçirdiniz. Ben haksızlık yapmışım. Bir yolsuzluğum var. Ama şimdi siz diyorsunuz ki; bak AK Parti’den istifa etmezsen  ben bu dosyayı servis edeceğim.  Ya da benim dosyamı açıklıyorsun. Diğerlerine de diyorsun ki,  bak sizin dosyanızda bende var. Ben filancayı ne yaptım sizi de bu hale getiririm, istifa edeceksin diyorsun. Yapılan namussuzluktan daha büyük namussuzluktur bu. Bu iddiaların gerçek olsa bile, bunun servis edilmesi çok büyük komplodur.

 

Bu yaşananlar için derin bir darbe diyebilir miyiz?

Abdurrahman DİLİPAK:

“Haberal’ın da devreye girmesiyle derin bir mutabakat sağlandı”

Olay genel hatlarıyla şu; paralel devlet denilen bir yapı siyasete devlete müdahale ediyor. Eskiden derin devlet asker üzerinden siyasete müdahale ederdi. Şimdi paralel devlet yapılanması polis operasyonuyla sisteme müdahale ediyor. Ve bunu yaparken de eski derin devletin içindeki bir takım unsurlar dışlandıktan sonra Haberal’ı dışarı çıkartan irade Haberal’ın da devreye girmesiyle derin bir mutabakat sağladı. Yani bu co production bir operasyon ve bu operasyon içerisinde HSBC  Bankası’ndan söz ediliyor. İsrail’de gündeme gelecek. Terör örgütüne kaynak aktarıyor, lojistik sağlıyor diyerek  IHH’nın da üzerine gidecekler. Türkiye geçtiğimiz günlerde yeni bir karar aldı. Vakıflar Bankası, Halk  Bankası ve Ziraat Bankası bir takım personel ve sermaye aktarılarak üç tane yeni faizsiz finans kuruluşu kuracak. Çünkü şu anda tarımda çalışan, tarım işi yapan bir sürü esnaf  faiz ilişkisi var diye Ziraat Bankasıyla iş yapmıyor.  Halbuki bazı fonlardan yararlanmak için kamu bankalarıyla çalışılması gerekiyor. Projelere katılmak istiyorsanız kamu bankaları çok daha kolay geçiş noktasıdır. Bu yüzden yeni bir banka oluşturuluyor. Halk Bankasında da esnaf için yeni bir fon oluşturulacak. Mesela diyanet hac, umre paralarıyla, imam maaşlarını nereye yatırıyor? Vakıflar Bankasına.  Vakıflar bankası faizsiz bir yeni banka daha  kuracak. Diyanetin ve dini vakıfların paraları da buraya aktarılacak.  Ve böylece orada büyük bir finansal birikim ve Anadolu tarımcısı, esnafı ve bir takım vakıflar bu fonlardan yararlanabilecek.

 

Abdurrahman DİLİPAK:

“Bu Tayyip  Erdoğan’a verilen ONE MİNUTE mesajı”

Bu bana kalırsa iktidara karşı açılan top yekün bir savaş. Bu Tayyip  Erdoğan’a verilen ONE MİNUTE mesajı.  Gezi olayıyla başlayan süreç, dershane olayıyla devam ediyor. Bugün de bu operasyonla başka bir noktaya çekilmeye çalışılıyor. Ama çok başarısız bir operasyondu. Bu iktidarın elini güçlendirecek bir harekettir. Parti içinde dayanışmayı  arttıracak . Erdoğan’ın eline güçlü bir fırsat geçti. Devlet içindeki paralel yapılanmayı tasfiye edebilecek. Çok daha önemli bir şey; AK Parti hükümeti içinde de, yerel yönetimlerde de bir takım usülsüzlükler, ahlaksızlıklar vardı. Bu, bağırsakları da temizlemek için büyük bir fırsat.  

Muhammed Mursi’nin idam edileceği yönünde bazı iddialar var.  Mısır’da  Cunta yönetimin savcıları Mursi’yi  öyle iddialarla suçluyorlar ki, bu suçlamalarda iddiaları güçlendiriyor.  Gezi Parkı olaylarından kısa bir süre sonra Mısır darbesi gerçekleşti. Ne zaman Türkiye’de bir karışıklık olsa mutlaka Ortadoğu ülkelerinde de Müslümanların canını yakan, üzen hadiseler tezahür ediyor. Bu konuda ki görüşleriniz nelerdir?

Abdurrahman DİLİPAK:

“Kripto bir grup var”

Kızım sana söylüyorum gelinim sen dinle. Tayyip Erdoğan’a suikast planları da yapıyorlar. Mursi’yle de vurmak isteyecekler. Bizim kurduğumuz düzene başkaldıramazsın. İtaat etmek zorundasın. Yoksa sizi öldürürüz diyorlar. Geçtiğimiz gün Bangladeş’te  25 yaşındayken Pakistan’dan ayrılmayalım dediği için 65 yaşında bir adamı idam ettiler. Biz kanun hukuk dinlemeyiz, egemen biziz. Biz istemediğimiz sürece hiç kimse hiçbir şey yapamaz. Bizim kurduğumuz düzen bin yıl devam edecek diyorlar. Bu Mısır Ergenekonu’dur. Bangladeş Ergenekonu’dur. Bunu bu sefer dışardan değil içimizden bir grupla yapmaya çalışıyorlar. Nasıl derin devleti eleştirirken bütün silahlı kuvvetleri muhatap almıyorsak , paralel devleti eleştirirken de bütün cemaati muhatap almanın bir alemi yok. Onların arasında kripto bir grup vardır. Onların arasına sızarak ve gizlenerek bu operasyonu yaptılar ve deşifre oldular.

Röportaj: Özlem DOĞAN
[email protected]