Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında Cemaat yapılanmasını, Selçuklu'yu yıkıma götüren Haşhaşiler'e benzetti. Başbakan Erdoğan'ın Dünya'da 160 ülkede Türkiye yararına böylesine büyük çapta hizmet gösteren bir cemaati islam dünyasının en tartışmalı tarikatlardan olan Haşhaşilere benzetmesi kamuoyunun dikkatini çekti.
15 Ocak 2014 Çarşamba 09:22
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan grup toplantısında, 17 Aralık operasyonu ve sonrasında yaşananlar nedeniyle yargı kurumu ve savcıları eleştirirken "Haşhaşiler" olarak bilinen tarihi tarikata gönderme yapması, kamuoyunun dikkatini çekti.
Başta sosyal medya olmak üzere, günün hareketli gündeminin başköşesine oturan konulardan biri de Haşhaşiler oldu.
BAŞBAKAN ERDOĞAN NE DEDİ ?
Erdoğan konuşmasında; "Kim olursa olsun olayın aslı şu acırsanız acınacak hale gelirsiniz. Nasıl bir kokuşmuşluğun hüküm sürdüğü ortaya çıkacak. Virüs vücuda girmiş, sinsi bir şekilde yayılmış. Ancak bu bünye kendisini sinsi virüslere karşı teslim edecek kadar zayıf bir bünye değildir. Tarihte de bunu gördük. Haşhaşiler denilen örgütün devlet bünyesini nasıl ele almaya çalıştığını gördük. Bizim devletimiz böyle sızıntılara geçit vermedi, vermeyecektir." dedi.
KİM BU HAŞHAŞİLER ?
Haşhaşin ya da Haşhaşiler Haşhaşinler veya Haşhaşin Tarikatı 1090 yılının eylül ayında ismailin din adamı Hasan Sabbah tarafından kurulmuş bir dini tarikat ve siyasi bir örgüttür. Tarikat 11. yüzyılda İsmaililik mezhebi esaslarına dayanan Fatımiler devleti içindeki dinsel bir hizipleşme sonucu ortaya çıkmıştır. Bu hizipleşme sonucu ortaya çıkan iki koldan biri olan Nizarilik kolunun temsilcisi olan Haşhaşin tarikatı önce iran sonra da Suriye'ye yayılmıştır.Kuşatılması ve ele geçirilmesi güç kaleler temelinde örgütlenmiş olan Haşhaşin Tarikatı önemli kişilere yönelik suikastlere dayanan etkili bir askeri strateji geliştirerek ortaçağ islam dünyasında çok önemli ve farklı bir güç olarak ortaya çıkmıştır. Haşhaşin Tarikatı ideolojik açıdan dönemin Sünni siyasi ve dini çevrelerini düşman olarak görmüşlerdir. Özel olarak da Abbasi halifeliği ve onun koruyucusu olan Büyük Selçuklu Devleti esas düşmanları olmuşlardır. Bununla birlikte Haşhaşinlerin Haçlıları ve Moğolları hedef alan bazı saldırıları da olmuştur.
Selçuklular döneminde , bir tür intihar eylemi ile bir çok devlet adamına suikast düzenlemişlerdir.Açıktan savaşmak yerine suikast düzenlemeyi seçmişlerdir.Haşhaşilerin en önemli özelliği gizli cemiyet biçiminde örgütlenmiş olmalarıdır.Liderlerine mutlak suretle itaat göstermek, emredilen her şeyi yerine getirmek esastır.Militan müritler:canları pahasına adam öldürme görevini alan bu kişilere unutkanlık , sarhoşluk veren içkiler içiriliyır, bir nevi hipnoz haline getiriliyorlar ve yapacakları eylem karşılığında cennet vaadediliyor.
HASAN SABBAH'IN HAYATI
Hasan M. 1052 veya 1053 yılında Kum’da doğdu. Rey’de ve orada ögrenimgördü. 1076-77’de Mısır’a gönderildi. 1090’da Deylemân’da Rûdbâr Vadisindeki Alamût Kalesini ele geçirdi. Aynı zamanda o, burada bir devlet kurdu ve görüslerini yaymak için propaganda faaliyetlerine giristi. Kurmuş olduğu Hasîsîler ve Fidâ’îler (Fedâîler) teskilâtı ile etrafa dehset saçtı. Bu devlete 1257 yılında Mogollar tarafından son verildi.Hasan’ın bir müddet Alamût’ta kendisini gizledigi, M. 1124’te ölüm gününe kadar asla onu terk etmedigi, Mezhebinin kurallarını ve talimatını yazmak ve dinî eserler telif etmekle mesgul oldugu söylenir.
Yorumlar
Toplam 1 yorum mevcut
melek şen 1 ay önce yorumlandı
alın size yeni gündem...