Başarının Yolu
09 Aralık 2011 00:00
Kişisel gelişim kitapları okumayı çok severim. Çünkü, biliyorum ki, kişisel gelişim kitapları, 30 yıllık aktif çalışma hayatımda kariyerime artı değerler olarak çok mana katmışlardır.

İzin verirseniz, bu ayki yazımda bu kitaplardan aldığım birkaç anekdotu sizlerle paylaşmak isterim.

Bana büyük mesajlar veren bu kitaplar, umarım başarı yolunda size de görmek istediğiniz ciddi ve net mesajları verir ve size de doğru yol gösterir.

Başarının anlamı ile ilgili olarak, internette dolaşan komik bir anonim anlatım vardır.

Dört yaşınızdayken başarının anlamı; ALTINIZA KACIRMAMAKTIR.

On iki yaşınızdayken başarının anlamı; KALABALIK BİR ARKADAŞ GRUBUNA SAHİP OLMAKTIR.

Yirmi yaşınızdayken başarının anlamı; CİNSEL HAYATINIZIN AKTİF OLMASIDIR.

Otuz beş yaşınızdayken başarının anlamı; ZENGİN OLMAKTIR.

Altmış yaşınızdayken başarının anlamı; CİNSEL HAYATINIZIN AKTİF OLMASIDIR.

Yetmiş yaşınızdayken başarının anlamı; KALABALIK BİR ARKADAŞ GRUBUNA SAHİP OLMAKTIR.

Seksen yaşınızdayken başarının anlamı; ALTINIZA KAÇIRMAMAKTIR.

Başarılı olma yolculuğuna çıkmadan önce başarı tanımınızı ve başarı kriterinizi belirlemek çok önemlidir. Kendinizi sınırladığınız yere çok dikkat edin. En büyük başarı mutlu bir aile kurmaktır derseniz; bunun ötesine asla geçemeyebilirsiniz.

Başarılı olmayı öğrenmenin en iyi yolu nedir derseniz, başarılı insanlarla çalışmaktır derim. Başarılı insanların yanında ücretsiz dahi olsa 6 ay kadar çalışın.

OLDUĞUNUZ YERDE DURARAK OLMAK İSTEDİĞİNİZ YERE VARAMAZSINIZ.

Başarmak sonuçları konuşturmaktır.Başarısızlar çok konuşmayı, başarılılar sonuçları konuşturmayı bilir.. Maçlarda yenilen yenenden daha çok konuşur.. Büyük iş başarmak düşmanın bile alkışlayacağı sonuçlar almaktır. İmkansızlıklar içinde mücadele edip, büyük sonuçlar almak o başarıyı daha da önemli yapar.Bu yüzden Vehbi Koç’un başarı öyküsü her zaman oğlu Rahmi Koç’unkinden daha görkemli olacaktır. Zengin çocuklarının başarılı olmasının önündeki en büyük engel , engellerinin olmamasıdır.

ENGELİNİZİ SEVİN, AŞACAK ENGEL BULAMAYAN DA VAR...

Bir milyon doları olan iki kapıcı düşünün. Biri bu parayı piyangodan kazansın, diğeri ise kapıcıyken aynı zamanda bir şeyler satarak iş yapsın ve kazandığı parayla önce büfe, sonra market, en sonunda mağazalar zinciri açan biri olsun. Hangisine başarılı dersiniz?

İş yaparak kazananın başarı öyküsü vardır. Çünkü o sonucu almak için çok sayıda engel aşmıştır. Engel aşmadan bir yerlere gelenlerin ya da bir şeylere sahip olanların başarı öyküsü yazılmaz. Çünkü ortada zaten bir başarı öyküsü yoktur. Ben hiçbir tutkulu çabanın karşılıksız kalmayacağına, büyük başarı için uzun süre sonuç görülmese de tutkuyla çalışmak gerektiğine inananlardanım.

JACOB RISS bu durumu şöyle anlatır: Çaresiz kaldığım zamanlarda gider, bir taş ustası bulup, onu seyrederim. Adam belki yüz kere vurur taşa. Ama değil kırmak, küçücük bir çatlak bile oluşturamaz. Sonra birden yüz birinci vuruşta taş ikiye ayrılıverir… İşte o zaman anlarım ki: TAŞI İKİYE BÖLEN O SON VURUŞ DEĞİL ONDAN ÖNCEKİLERDİR…

SORUNUN DEĞİL ÇÖZÜMÜN PARÇASI OLUN

Kısa boylu, özgüvensiz, zayıf yapılı bir genç, yanında duran uzun boylu ve iri yapılı kuzenine dönerek, ‘’ ben senin yerinde olsaydım Dünya ağır siklet boks şampiyonu olurdum’’ der..

Kuzeni cevap verir: Peki. Seni Dünya hafif siklet boks şampiyonu olmaktan alıkoyan ne?

Bundan çıkarılacak ders; Sizden daha iyi durumda olan insanların şartlarına özenip, onların yerinde olsaydınız neler yapabileceğinizi düşünmek yerine, şu anda bulunduğunuz yerde kendi şartlarınızda elinizden gelenin en iyisini yaparak kazandıklarınızla, şartlarınızı iyileştirerek nasıl ilerleyebileceğinizi düşünmeniz gerektiğidir.

Özgüven yada güvensizlik bulaşıcıdır. Özgüveni yüksek insanlarla birlikte yaşadıkça hayatı onlar gibi algılamayı öğrenirsiniz. Kaygı yayan insanlarla yaşarsanız, size korku merkezli yaşamayı öğretirler.

Arkadaş seçiminizi, bir de bu kriterle değerlendirmeye ne dersiniz?

DİP NOT: Yukarıda yazdıklarım çok değerli gelişim yazarı Sn. Mümin SEKMAN’ın kitabından kendimce derlediğim anlatılardır.

Mümin SEKMAN bu kitabında der ki; Lütfen bu kitabı okuduktan sonra bir otobüs durağında unutun. Ben sevdiğim kitapları böyle yaparım. Onu okuyacak insanların hayatında olabilecek değişimleri düşünürüm. Ben de diyorum ki eğer bu yazıyı beğendi iseniz lütfen facebook, twitter, ve çeşitli sosyal paylaşım blog ve sitelerinde paylaşın. Sn. Sekman’ın, bu değerli önerilerine ulaşamayan arkadaşlarınız için belki de çıkış yolu SİZ OLACAKSINIZ.

Sevgiyle kalın…

Kaynak : HaberMRT
Bu Makale 218 defa okunmuştur.
 
 
Yorum Ekleyin
Başlık :  *
Yorum :
Güvenlik Kodu :
Misafir
26 Aralık, 2011
Gerçekten Başarılı

Figen Ablacım yazılarını okudum ve gerçekten çok güzel buldum okurken hem güldüren hemde bir o kadar düşündüren bir yanı olduğunun farkına vardım. Umarım bundan bende feyz alırım. Ben burayı facebook sayfasından istemeden tıklayarak ulaşmış oldum ve okudum. Başarılarının devamını dilerim, saygılar...

Gn.Sercan YAZICI

Misafir
16 Aralık, 2011
Basarının yolu
Öncelikle cok güzel bir yazı olmuş tebrik ederim..
Başarının yolu nerden geçer bilemiyorum ama başarısızlığın yolu galiba herkesi mutlu etmeye çalışmaktan geçiyor...
SEVGİYLE KAL KARDEŞİM..
Umarım hayat yolun sana her başarıyıda beraberinde getirsin...