Türkçe, dünyanın en güzel, en zengin, en büyük ve en köklü dillerinden biridir. Asırlarca 3 kıtada konuşulmuş, yazılmış ve okunmuştur. Bu gün hala, Türkçe, farklı şiveleri, lehçeleri ile dünya üzerinde en geniş coğrafyada konuşulan bir dildir. 

Böylesine zengin bir dil yapısına sahip olan ülkemiz ne yazık ki diline sahip çıkmıyor. Öyle ki adım attığımız her alanda yabancı sözcüklerle karşılaşıyoruz. İşin garip tarafı bizler de bu sözleri kullanıyoruz. Dükkânlar, marketler, alışveriş merkezleri ve aklınıza gelebilecek daha birçok yerin ismi maalesef ki yabancı kökenli… İnsan düşünmeden edemiyor, bu insanlar güzelim Türkçesi varken neden yabancıyı seçiyor. Çünkü yabancısı daha ilgi çekici geliyor. Bu ilgi çekiciliğin nedeni de Batı kültürüne karşı olan aşırı özentiden dolayı geliyor. İnsanlar müşteri çekebilmek için yabancı ve farklı isimlere başvuruyor. 

Artık günümüzde savaşlar topla, tüfekle olmuyor. Bir milleti bitirmek isteyenler öncelikle daha soyu kavramlarla başlıyor. Diline, diline saldırıyor. Dininden taviz veren, dilinin değişmesine izin veren bir millet kaçınılmaz sona doğru yaklaşıyor. Zaten sonrası çorap sökü gibi geliyor. Dilinden vazgeçen bir toplum, yavaş yavaş dış güçlerin etki alanına giriyor. 

İnsanlar Türkçedeki yabancı kelimelerden arınmayı nasıl sağlar bilinmez ama bu devleti de ilgilendiren vahim derecede bir olaydır. Nasıl ki ülkemizde kürtaj, Uludere gibi konular gündeme oturuyorsa, Türkçe de en az onlar kadar önemli bir husustur. Türk Dil Kurumu yabancı sözcükleri Türkçeleştirmeye çalışıyor. Ama kim Türk Dil Kurumu’nun sitesine girip de bakıyor, acaba kelimelerin Türkçesi nedir diye? Bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az… Türk Dil Kurumu, bu durumun üzerine gitmeli ve tanıtımını bu konu üzerinde yoğunlaştırmalıdır. Kelimelerin Türkçeleştirilmesi konusunda daha somut adımlar atılmalıdır. Yoksa her geçen gün kelimeler farklı kimliklere bürünmeye başlayacaktır. 

Dünyanın dört bir yanından binlerce çocuk ülkemize geldi… Kilometre mesafe aşan Türkçe sevdalısı çocuklar, dilimizi, türkülerimizi anlatmak için geldiler… Peki, yaz bizler? Dünyanın uzak köşelerinden gelen çocuklar kadar olamadık ve dilimize sahip çıkamadık. Türkçe Olimpiyatları için ülkemize gelen bütün herkesi saygıyla selamlamalıyız. Bizim dilimize bizden çok önem verdikleri için… 

Türkçeyi bu seviyeye getiren nedenlerin başında bilinçsiz internet kullanımı geliyor. Çünkü internetin yoğun olarak kullanılmaya başlanmasıyla birlikte, insanlar da farklı kelimelerle karşı karşıya geldi. Bilgi ve kelime yağmuru altında kalan insanlar da, internetin büyülü dünyasında bu kelimelere aşina olmaya ve kullanmaya başladı. 

Artık yapılacak şeylerin en başında, herkesin bireysel olarak kelimelerini özenle seçmesi geliyor. Çünkü bu adım adım yayılacak bir durum olmuştur. Hergün bir kelimeyi Türkçeleştirebilirsek, ve bu Türkiye geneline vurulduğunda ortaya çıkacak tablo olumlu olacaktır. Türk Dil Kurumu; Türkçeleştirilmiş kelimeleri insanlara daha yaygın bir biçimde tanıtır ve daha çok insanların dikkatini çekerse, bu işin de üstesinden başar ile geleceğiz. Ayrıca yabancı kökenli kelimeler içeren işletmelerin adının, çıkarılacak bir kanun ile Türkçeleştirilmesi ile dilimiz yabancı kelimelerden arınıp, en güzel ve en saf haline bürünecektir. 

Türkçe bize bir mirastır. Bu mirası gelecek kuşaklara taşımak da bizlerin en büyük görevidir. Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşıyorsak, bağımsız dilimiz Türkçeyi de doğru kullanmalıyız. 

Türkçemizin değerini bulacağı güzel günler ümidiyle…