Yılın son günü olması hasebiyle, Noel Baba figürleri tüm cadde ve sokakları kaplamış durumda. Alışveriş merkezlerinden tutunda, evlerin ve iş yerlerinin en baş köşelerinde, kırmızı şalvarlı, beyaz sakallı, elinde kocaman çuvalıyla yaşlı bir dede. Her sakallıyı dedemiz sanırız çünkü. Mahalle'nin küçük esnafı dahî, sürü psikolojisiyle duruma ayak uydurmuş, nereden bulunduğu belli olmayan tarihi geçmiş beyaz simli bir boya, simetriden zerre-i miskal nasip almamış bir yazıyla "MUTLU YILLAR 2014" yazıyor.
Dedim ya her sakallıyı dedemiz sanırız diye. Bilmeyenlere duyrulur! Meğer Noel Baba bizim gerçekten de dedemizmiş. Şöyle ki ; Bu zat-ı muhterem Antalya-Kaş ilçesi'nin Kalkan bölgesinde, Patara isimli bir kentte zengin bir ailenin oğlu olarak doğmuş ve yaşamış. Asıl ismi Aziz Nicholaos. İnanışa göre de yardımseverin önde gideni. Fakirlikten evlenemeyen genç kızların, gece camından içeri içi altın dolu keseler atarmış. Bir rivayete göre ölüleri diriltir, zenginden alır fakire verirmiş. Robin hood gibi adammış vesselam. Buraya kadar tamam da; Noel Baba bizim dedemiz ise, benim dedem kimin dedesi?
Zira benim dedem kırmızı şalvar giymedi hiç, öyle ya! Erkek adam kırmızı giymezdi!
Dedem'in kafasında karaoğlan Ecevit'in şapkasından başka, alengirli birşey de görmedim..
Süslü atlara değil de, kendinden yaşlı, tezek kokan bir Karakaçana binerdi...
Bir de bize, içi altın dolu kese yerine, dalından tazecik koparıp getirdiği alma(elma) ikram ederdi..
İki dedeyi karşılaştırınca anlıyorum ki;
Dedelerden biri tarihin tozlu sayfalarında mutasyona uğramış, kodları değişmiş....
Benim dedem benim olsun.. Kırmızı başlıklı, ışıklı ayakkabıları olan dedelerde sizi hediyelere boğsun..MUTLU YILLAR.....
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir, teşekkür ederiz.
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!