Kdz. Ereğli’de aralarında Feda Der, Özgür-Der, AGD, As-Der, Erimder, Ordin-Der ve Memur-Sen’in de bulunduğu 7 STK, ÜMİD Platformu adı altında bir araya gelerek Suriye’de yaşanan katliamlarla ilgili protesto gösterisi yaptılar. ÜMİD Platformu adı altında toplanan STK mensupları ellerinde “Katil Esed Suriye’den defol, Esed canavarını durdurun, Suriye direnişine bin selam, insanlık onuru Suriye’de ölmesin” yazılı dövizler taşırken “Beşşar Esed Cenevre’ye değil savaş suçları mahkemesine, TIR’ları durdurup yardımları engellemeye kalkanlar işkence fotoğraflarına bakın ve utanın” yazılı pankartlar açtılar.

ÜMİD Platformu Sözcüsü Kenan Ersoy yaptığı açıklamada, Suriye’de 11 bin kişinin ölümü ve bunlarla ilgili 55 bin fotoğraf karesine dikkat çekti. Ortaya çıkan fotoğrafların Beşar Esed’in Suriye’yi Ebu Gureyb’e dönüştürdüğünün kanıtı ve muhtemel bir yargılama için kesin delil mahiyeti taşıdığını söyleyen Ersoy, “Şurası kesin olarak bilinmelidir ki tüm vahşiliğine, insanın kanını donduran korkunçluğuna rağmen ortaya çıkan bu görüntüler yeni bir duruma işaret etmemektedir. Uluslararası toplum, dünya kamuoyu, Beşar Esed ve şebbihalarının cürümlerinden ilk kez haberdar olmuş da değildir” dedi.

Suriye’de 3 yıldır devam eden zulüm, işkence ve katliamlarla ilgili birçok görsel materyal yayınlandığı halde her seferinde bunların görmezden gelinerek sumen altı edilmeye çalışıldığını dile getiren Ersoy, şunları söyledi:

“Zalim Esed ve yandaşlarının, uluslararası toplumun sessizliğinden de cesaret alarak uyguladığı bu sistematik zulüm ve işkence politikası, her geçen gün artarak devam etmiş, kimi zaman bir dilim ekmek için fırın önünde bekleyen insanlar bombalanmış, kimi zaman sokakta oynayan çocuklar pervasızca varil bombalarıyla katledilmiş, kimi zaman gencecik bacılarımız kirletilmiştir. BM dahi Suriye’deki ölüleri sayamadığını itiraf etmek zorunda kalmıştır. Kardeşlerimizin dertleriyle dertlenen, ümmet kaygısını şiar edinmiş Müslümanlar olarak defalarca ifade etmiş olduğumuz gibi Esed’in, uluslararası topumun huzuruna çıkacağı yer Cenevre değil Lahey yani uluslar arası savaş mahkemesidir. Konunun Müslümanlar açısından önemli bir noktası da toplumumuzun Suriyeli kardeşleri ile ilgili duyduğu kaygının, onların tüm ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına neredeyse Türkiye’nin her ilinde gerçekleştirilen yardım organizasyonlarının terör ile ilişkilendirerek bitirilmeye çalışılmasıdır. Ümmet coğrafyamız içerisindeki tüm noktalara ulaşmaya çalışan, tüm tehlikelere rağmen riski göze alıp cansiperane biçimde kardeşlerimize yardım ulaştırmaya çalışan İHH’lı kardeşlerimizi de hedef alan bu çirkin kampanya, utanmadan dillendirilmeye devam etmekte, 55 bin adet işkence fotoğrafının içeriği bir kenara bırakılarak ve zamanlamasına dikkat çekilerek ucuz bir manipülasyona girişilmektedir. Bu, başta Suriyeli kardeşlerimize olmak üzere insanlığa karşı işlenen büyük bir vebale zımnen destek olmaktır.

Son olarak diyoruz ki, tam 3 yıldır inanılmaz zulümlerle Suriye halkını katleden bu zalim diktatörlüğün işlediği insanlık suçları karşısında bugüne kadar sessiz kalan, yeterli duyarlılığı göstermeyen, bin bir türlü mazeret ileri sürerek Baas zulmüne göz yuman kişiler, gruplar, kurumlar ve devletler için tövbe vakti gelmedi mi? Bu katliam fotoğrafları hala bir şey ifade etmeyecek mi? İnsanlık tarihinin görmüş olduğu en büyük zalimler arasındaki yerini çoktan almış olan Esed’in bu rapor ve belgeler üzerinden uluslararası mahkemelerce ivedilikle yargılanması sağlanarak, Suriye’de yaşanan vahşetin en azından devam etmesine engel olunmalıdır.”

ÜMİD Platformu üyeleri yapılan basın açıklamasının ardından dua ederek, olaysız bir şekilde dağıldılar.