Cemil Çiçek'ten tutuklu vekil yorumu
11 Mayıs 2012 12:27
Ergenekon, Balyoz ve KCK davalarında tutuklu bulunan milletvekillerinin cezaevinden çıkarılması yönünde Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in başlattığı müzakereler sonucunda muhalefet partileri kendi aralarında bir uzlaşmaya vardı.
Ancak iktidarın kararı henüz netleşmedi. Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, "Bu 'amin' denebilecek bir dua gibi görünmüyor. Milletvekilliği, cezaevinden adam çıkarma yöntemi olmamalı. Bunu kimseye izah edemeyiz." dedi. 

Çelik "seçilmişlerse Meclis'e gelmelidirler." görüşünün çok tekrar edildiğini hatırlatarak, "O halde belediye başkanlarını neyle izah edeceksiniz? Onlar da seçilmiş ama içerdeler hâlâ. KCK davasından tutuklular. 'Halkın seçtiği adam içeri girmez', 'Halk beni seçti, o zaman ben senin ensene sopayı indireceğim, beni kimse de içeri atmasın'. Böyle bir şey yok." değerlendirmesini yaptı. 

Hüseyin Çelik, 'başkanlık sistemi' ile ilgili tartışmalara da temas etti. "Türkiye bir anayasa yapma sürecindedir. Bu işi şimdi konuşmayıp ne zaman konuşalım?" sorusunu yönelten AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, "Anayasayı yaptıktan sonra 'Tüh be biz bunu başkanlık sistemine göre oluştursaydık' dememek için başından itibaren bunu konuşalım." önerisinde bulundu. "Başkanlık sistemi, yeni anayasa yapımını engelleyici bir faktör olabilir mi?" sorusuna karşılık da şu vurguyu yaptı: "Bu AK Parti'nin olmazsa olmazı değildir. Bizim kırmızı çizgimiz, ön şartımız değildir. 'Mutlaka olacak' diye bir dayatmamız yok. Biz zaten demişiz ki, 'uzlaşma komisyonu oybirliğiyle karar verecek'. Bu uzlaşma komisyonuna da gelebilir, orada arkadaşlar bunu tartışırlar. Ha uzlaşma komisyonu oybirliğiyle, 'Bu Türkiye için iyi bir şeydir' derse geçer. Onu demezse zaten geçmez demektir. Bundan niye millet ürküyor, ben onu anlamadım." 

Konunun daha önce Özal ve Demirel dönemlerinde de gündeme geldiğini ancak tartışılmadan sadece konuşulduğunu dile getiren Çelik, artık Türkiye'nin bu tür tartışmaları yapabilmesi gerektiğini savundu. Kendi şahsi görüşünü ise şöyle paylaştı: 

"Başkanlık sistemi devleti tepeden tırnağa yeniden yapılandırmayı gerektirir. Üzerinde uzun boylu konuşulması gereken bir husustur. Bütün sistemlerde olduğu gibi avantajları var, dezavantajları var. Bazıları zannediyor ki başkanlık sistemi olursa efendim devlet başkanı olacak kişi imparator olacak, kral olacak falan... Aksine, bakın ABD'de Obama Kongre'den onay almadan hiç birşey yapamıyor. Kongre'den onay alamadan büyükelçi tayin edemiyor. Bunu vatandaş bilmiyor. Parlamenter sistemde hükümet, iktidar partisinin içinden çıkıyor. Milletvekillerinin hükümet üzerindeki, kabine üyeleri üzerindeki denetim gücü son derece gevşek ve zayıftır. Kendi partinizden olan bir milletvekili bir konuyu getirdiğinde karşıdaki siyasi partiler buna ideolojik kaygılarla hemen savunma mekanizması geliştiriyor. Sahiplenme çıkıyor. Ama başkanlık sisteminde kabine dışarıdan atanıyor. Milletvekilleri bakan falan olamıyor. Dışarıdan bakan tayin ediliyor. Hükümet yasamanın yerine geçiyor eleştirisi de kalkıyor başkanlık sisteminde. Açıkçası 'şu sistemin her tarafı iyidir, şu sistemin her tarafı kötüdür' gibi bir kanaatim yok. Bütün bu tartışmalardan sonra daha çok bilgiye ulaşıyoruz." 

Hüseyin Çelik, bu konuda muhalefetin görüşüne mutlaka başvuracaklarının altını çizdi. "Muhalefette, 'sizin teklifiniz nedir' demeyi tercih ederiz bu tip meselelerde." diyen Çelik, şöyle devam etti: "Niye? 2007'de bir çalışma yaptık, 'Bize taslak dayatıyorsunuz' dediler. Kardeşim taslak dayatmıyoruz. Buyurun önce siz söyleyin. Konuşulur, eğer uzlaşma olmazsa bunu zaten yürütemezsiniz."
Kaynak : HaberMRT
Bu Haber 21 defa okunmuştur.
 
Yorum Ekleyin
Başlık :  *
Yorum :
Güvenlik Kodu :