Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ''Biz, bizi biz yapan değerlerin sonuna kadar arkasında durarak, yüksek ahlaklı olarak ve üstadın (Necip Fazıl) söylediği gençlik vizyonuyla, Mustafa Kemal'in söylediği gençlik vizyonunun, ikisinin bir zenginlik olduğunu, bilimi, aklı ve teknolojiyi kullanarak yeni vizyona ulaşmamız gerektiğini düşünmek zorundayız'' dedi.

Bakan Şahin, ''Bu Günümüzün Teminatı Ailelere Yönelik Hizmetler ve Geleceğin Teminatı Gençlerimize Tavsiyeler'' gündemiyle gerçekleşen ''Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Gençlik Kurulu 9. Genişletilmiş İstişare Toplantısı''nda yaptığı konuşmada, yola çıkarken ''önce insan'' dediklerini ve toplumun bütün kesimlerini kuşatacak ve herkesin birinci sınıf vatandaş olacağı bir hayat standardına ulaşacağı şekilde yollarına devam ettiklerini söyledi.

Para, ekonomi, demokrasi ve hukuk politikalarını da insan için oluşturduklarını anlatan Şahin, ''İnsanı merkeze almayan hiçbir yönetim anlayışının sürdürülemeyeceğini, yapılacak bütün çalışmaların insan odaklı olması gerektiğine inandık'' dedi.

Şahin, bir taraftan ekonomik kalkınmayı sağlarken, diğer taraftan da dezavantajlı gruplar denilen bütün kesimlerin potansiyelini kullanmaları gerektiğine inandıklarını ifade ederek, ''Herkese ayrımcılık yaptığınız zaman, 'şen şusun, sen busun, sen gençsin, sen engellisin' dediğiniz zaman ülkenin bütün potansiyelini bir şekilde kullanamayacağımızı gördük. O yüzden herkesin bu ülkenin geleceği adına vereceği katkıya inandık ve toplumun tüm kesimlerini kucaklamamız gerektiğini, bunun sürdürülebilir kalkınma için önemli olduğunu gördük'' şeklinde konuştu.

Bakanlıklarının yeniden yapılandırıldığını dile getiren Şahin, bakanlıklarının görev alanlarına da değindi.
Şahin, konuşmasında gençlere de şöyle seslendi:

''Gençler bizim ana motorumuz. Değişim, gelecek, potansiyeli kullanmak gençler olmadan olmaz. Gençlere inandık. Popülizm yapmadık, 'mış' gibi de yapmadık. 'Gençler bizim için önemli' deyip gençleri hesaba almamazlık da yapmadık. Parlamentonun yapısına bakıldığında Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en genç parlamentosudur.''

Şahin, büyüyen ekonomide ve ileri demokraside en önemli ana motorun güçlü toplum olduğuna işaret ederek, ''Güçlü toplum, güçlü birey, güçlü aile ve güçlü millettir. Aile değerlerinin içini boşalttığınız zaman, 'ailenin güçlenmesi kadını zayıflatır' anlayışını kesinlikle kabul etmiyoruz. Güçlü aile, güçlü kadın, güçlü çocuk, güçlü erkektir. Bu nedenle en temel değerimiz olan aile değerini korumak ve kollamak, onların sorunlarını çözmek için yanında olmak bakanlık olarak en büyük görevimizdir. Aile değerlerimizi koruyacağız, bizi biz yapan değerlerimize sahip çıkacağız, yüksek ahlakla, yüksek bilgi ve teknolojiyi kullanacağız ondan sonra bizi tutana aşk olsun'' ifadelerini kullandı.

MÜSİAD GENEL BAŞKANI VARDAN'IN KONUŞMASI

MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan da gençlerin geleceğin teminatı olduğunun bilincinde olduklarında ve bu alana yatırım yapmaya gayret ettiklerini söyledi.

Vardan, eğitim konusuna önem verdiklerini ve konuyla ilgili ellerinden geldiği kadar katkı yapmaya çalıştıklarını anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Genç nüfusun eğitilmesi ve hem kendileri, hem de ülke yararına nesiller yetişmesi açısından çok önemli. Bu nedenle eğitim sistemimizde ciddi çalışmaların yapıldığını görmek bizi sevindiriyor. 'Yeterlidir, değildir'. Bunu tartışırız, konuşuruz ama sonuçta burada bir şey yapılması gerektiğini hepimiz biliyoruz. Yapılanlara destek olmamız gerektiğini biliyoruz. En son konuşulan zorunlu eğitimin 12 yıla çıkartılması konusunda hemen otomatikman belirli bir kesim eski reflekslerini hatırlayarak yaygara yapmaya başladı. Bunun yerine 'bundan nasıl istifade edebiliriz, hakikaten bir gerekli midir, değil midir-'... Mesleki eğitimde yaşadıklarımızı hepimiz gördük. '8 yıllık kesintisiz eğitim' diye bir şey icat edilmiş vaziyette ve bunun yüzünden gençlerimizin meslek liselerine gitmesiyle ilgili talepler ortadan kalktı, daha doğrusu kesintisiz eğitim ve arkasından oluşturulan kat sayı eşitsizliğiyle beraber üniversiteye gitme hayalleri ortadan kalkan gençlerimiz, bir umutla düz liselere gittiler. Ancak üniversitelerin kapasitesi o gün de sınırlı olduğu için herkes gidemedi. Bu arkadaşlarımızın önemli bir kısmı gidememiş pozisyonda kaldı, düz liseyi bitirdikleri için mesleksiz işsizler olarak piyasada karşımızda kaldılar, yeni bir sorun yumağı oluşturdular.''

Başörtüsü sorununa da değinen Vardan, ''İnsanların doğuştan olan hakları, dini vecibeleri yerine getirme haklarıyla ilgili konularda başörtülü kızlarımızın okula gitmesi engellendi. Niye peki o yaygara o gün de o kesim tarafından ortaya çıkarılmadı-'' diye konuştu.