Bu köşenin takipçileri, yazılarımızda Ak Parti iktidarı ve Cemaat'e destek veren, yaptıkları hizmetleri öven ve bu polemiği bitirmeleri konusundaki istek ve temennilerimizi hatırlayacaklardır. Her iki tarafında haklı olduğu ve bana göre anlaşamadıkları nokta; iletişimsizlik ve bencilik duygusunun yoğunluğudur. İktidar etmek ve hizmet etmek yolunda yürüyen iki tarafın, bencillik konusunda hem fikir olmamaları kadar basit bir durum olamazdı, başardılar...
Doğru gidilen yolda yapılan yanlışların zaman kaybından öte hizmeti yavaşlatacağı ve bu işten medet umanlara güç kazandıracağı kesin gibi gözüküyor. Şimdi 10 yıldır yollarında zafere koşan iki büyük güç, bütün enerjilerini bu savaşı kazanmaya harcayacak ve kaybeden Türkiye olacak...
Son bir haftadır her iki tarafında kamuoyu oluşturmak için harcadıkları para ve zamanı hesaplamalarını rica ederim.
Son bir haftadır gündem 'dershane' olunca, ülkede her şey durdu. Başbakan Erdoğan açılıştan açılışa Rusya'lara kadar gitti. Basın ve Kamuoyu tek şeyle ilgilendi; 'hükümet ve Cemaat' savaşında kim ne dedi ?
Başbakan Rusya'lara gitti, Trabzon'da açılışa katıldı, ama hep aynı sorulara cevap verdi. Kimse Başbakan Rusya'da Putin'le ne konuştu ve ne gibi görüşmelerde bulundu, sormadı bile !
Masonların ve Beyaz Türklerin yüzlerindeki gülümsemeyi ve gözlerindeki ışıltıyı gördükçe, hıçkıra hıçkıra ağlamak geliyor içimden ...
10 yıldır bu ülkeyi silbaştan yeniden kuran, tarih yazan İsrail dahil tüm dış güçlere diz çöktüren bu iki güzide kurum nasıl olurda karşı karşıya gelir, anlamıyorum ?
Hainlerin ve dış mihrakların ortaya koydukları oyunda son perde oynanıyor şimdi. Hükümet ve Cemaati dönülmez bir viraja sokmak istiyorlar, oda 2014 yerel seçimleri.
Kulislerde konuşulan senaryoya göre; Hükümet yerel seçimlerden güçlü çıkmak için tüm üikede mücadele ederken, Cemaat tek noktadan bir aday'a yüklenecek ve İstanbul'da Ak Parti hezimete uğrayacak.
Bu konuşulan senaryoda Sarıgül'ün İstanbul'dan aday gösterilmesi, Sarıgül ve CHP'nin 2 gündür 'dershane' konusunda net mesajlar vermesi, iddiaları kuvvetlendiriyor. Sarıgül'ün, cenaze namazları dahil cuma namazlarını kaçırmaması, Fethullah Hocaefendi ile geçmişten gelen bir diyologlarının olması bu tezleri doğrular gibi.
Buradan, Başbakan Erdoğan ve Fethullah Gülen Hocaefendiye son bir çağrı da bulunmak istiyorum! "Bu ülkeye yaptığınız hizmetler ortada dururken, son bir kez daha düşünün" diyorum...
Yazımı Başbakan Erdoğan'ın çok sevdiği bir sözle bitirmek istiyorum;'Biz Yaradılanı Yaradandan Ötürü Severiz.'
PAYLAŞ
Tweet
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir, teşekkür ederiz.
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!