Herkul. Org sitesinin editörü Osman Şimşek dünkü yazısında şu sözlere yer verdi:
Bakanlar Kurulu sonrası yapılan açıklamayı kısmen hüzün kısmen de ümitle ama iyi niyet ifadesi olması recasıyla dinledim.
Dershane sahipleri, idarecileri ve öğretmenleri mutlaka kendi kanaatlerini açıklayacaklardır; müsaadenizle ben bazı şahsî fikirlerimi paylaşacağım:
Şayet yapılan açıklama (daha evvel bir iki kere olduğu gibi) yarın kavlî ya da fiilî tekzib edilmezse, “dönüştürme” sürecinin genişletilmesi gibi bazı hususları olumlu buldum.
Fitne ateşinin sönmesine yönelik dileklere de gözyaşlarıyla ve yürek çırpıntısıyla “âmin” dedim, gönülden iştirak ettim.
Şu kadar var ki, insanların değişik dayatmalara karşı durmaları ve demokratik haklarını usulünce kullanmaları fitne değildir.
Fitne, mü’minleri yürüdükleri yoldan saptırma cehdi, nifak ehline meydanı teslim etme ameliyesi, meleği şeytan gösterme gayreti ve gönülleri dağınıklığa sürükleme işidir.
Ortaya konan fitneye karşı sessiz durmak, işte asıl o, ateşe odun taşımak manasına gelir.
Evet, hizmet sevdalıları provokatörlere fırsat vermemeli ve milletin huzuru için üzerlerine düşeni yapmalıdırlar.
Bununla beraber, hükûmet ve çevresi de insanları birbirine düşürecek söz ve uygulamalardan uzak durmalıdırlar.
İsteyen ve faydalı gören kimselerin sözü edilen “dönüştürme”ye “evet” demeleri en tabii haklarıdır.Ne var ki, Hizmet gönüllülerinin yumuşak üsluplarını muhafaza ile beraber kararlılıklarını devam ettireceklerine inanıyorum.
Hükûmetin ifadesiyle “dönüştürme” uzun bir vetire; bu süreç zarfında bir kısım yanlışlardan dönülmesi için gayret gösterilir; şayet bu gerçekleşmezse, mutlaka sırasıyla bütün kanunî yollara başvurulur.
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin insana verilen enaniyet, şehvet, haset, hırs ve inat gibi duyguların yaratılış hikmetlerini anlattığı ve “İnadın gözü, meleği şeytan görür/gösterir!” hakikatinin şerhini özetlediği sohbetini çarşamba günü yayınlayacağını belirtti.
Bu habere yorum yapan ilk siz olun!