Marmara Haber Televizyon yayın grubu olarak Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan'la “24 şehit” sonrası bir röportaj yaptık. İşte o röportaj!
Sayın Genel Başkan, Ülke de son zamanlar da giderek artan terör olayları ve şehit sayımızla ilgili son durum nedir?
SADETTİN TANTAN- Başbakan en son Çukurca'da ki hain saldırıda şehit sayısını 24 olarak açıklamıştı. Tabi geçmişte de bir sürü şehitlerimiz var. Böyle bir üzücü olaylar sonrasında konuşmak çok zor geliyor. Kaçırılmış askerlerimiz, vatandaşlarımız var. Türkiye’nin terörle, organize suçlarla mücadelede bir stratejisi olmadığı için siyaset zafiyetinin de ülke güvenliğini tehdit ettiğini görüyoruz.
Türkiye’nin 40 yıldır terörle iç içe yaşamasının altında yatan sebepler nelerdir?
TANTAN- Yolsuzluğun hakim olduğu ve yolsuzluktan dolayı da şiddetin ve yoksulluğun giderek arttığı bir ülkede bu tip projeli yani güvenlik, özgürlük ve hukuk alanı yaratmanız son derece zordur. Türkiye bu alanda bunu yaşamaktadır. Güvenlik, özgürlük ve hukuk alanı tamamen PKK’nın insafına terk edilmiştir. Bu açıdan maalesef siyasetçilerimiz, güvenlik mensuplarımız, televizyon ve gazetelerdeki çalışanlarımız (büyük bir bölümü) PKK terör örgütünün ya da PKK dışında diğer silahlı ve silahsız terör örgütlerin hangi yabancı servisler tarafından desteklendiği bilinmiş olmasına rağmen bunu ortadan kaldıracak mücadele üstünlüğünü ortaya koymamaktadırlar. Ortaya koyamadıkları için de halk adeta bir kurtarıcı gelsin bizi kurtarsın konumuna düşürülmüştür. Çünkü toplum gerçek bilgilerle bilgilendirilmemektedir ve bilgilendirmediği için de kendi geleceğini tehdit eden olaylar bakımından karar verememektedir.
Rejimlere karşı olan hareketleri incelediğimiz de ortaya ne gibi bir tablo çıkıyor?
TANTAN- Rejimlere karşı olan hareketlerin tabanını incelediğimizde oradaki rejimlerin halklarına uyguladıkları adaletsizlikten kaynaklanan yoksulluğun, fakirliğin, yolsuzluğun, kayırmacılığın ve yağmanın hakim olduğunu görüyoruz. Burada da yine Batı merkezli Anglosakson ve İsrail eksenli kullanılan bir takım yapıların öne çıkarılarak, halkın kendi içerisinde etnik, mezhepsel ve aşiretsel anlamda kavgaya doğru sürüklendikleri de ülkeler bakımından değerlendirildiğinde açığa çıkıyor. Yani Libya, Yemen ve Suriye’ye ya da değişik ülkelere baktığınızda farklı yapılar öne çıkıyor. Türkiye farklı yapıların bir başka farklı yapısını kendi içinde bulunduruyor. Buna karşı artık halkın süratle bilinçlendirilmesi, yıllarca teröre geçit vermeyen Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan vatandaşlarımızın neden geçit vermediğinin iyi incelenmesi gerekiyor.
Kılıçdaroğu’nun bir önerisi var ‘Akil insanlar’ diyor. Öyle veya böyle sizin gibi çok değerli insanlar var akil insanlar statüsünde. Niçin sizlerden herhangi bir şekilde faydalanılmıyor?
TANTAN- Burada aslında bizlere ihtiyaçları da yok. Devletin arşivinde her türlü bilgi var. Burada önemli olan siyasi iradeye ihtiyaç var. Siyasi irade yok ortada. Bütün bunlarla mücadele edecek bir irade yok. İrade olmadığı için devletin gücü kullanılamıyor. Kopukluk ve aradaki iletişimsizlik, süratle intikal edememek, daha önceden tespit edip önleyememenin altında siyasi iradenin olmaması var. Siyasi irade getirim ekonomisinde, paylaşımda var. Burada esas zaafiyet, yaratılmış olan bilinçsiz bir toplumun kime oy verdiğini bilmeden sanal bir alem içerisinde yaşamına devam etmesidir.
Devleti kendi gücünden mahrum eden nedir?
TANTAN- Türkiye ekonomik, siyasi ve güvenlik anlamında kendi imkân ve kabiliyetini kullanamaz konuma getirilmiştir. Doğu Akdeniz’deki haklarından mahrum bırakılması, Doğu Akdeniz mirasıyla ekonomik bölge alanındaki doğal zenginlikten dışlanması, Amerikan şirketiyle adeta oradaki bizim haklarımıza Güney Kıbrıs ile anlaşma yapılmak suretiyle ruhsat almak suretiyle el konulması yaşadığımız gerçek olayken, tamamen söylem içerisinde olan Türkiye, hiç bir şey yapamamanın aczi içerisindedir. Buna karşı eğer milletvekilleri, siyasi kimliklerini bir kenara bırakıp parlamento iradesini öne çıkaran ve bu gidişe bir dur diyecek irade birliği ortaya koyamazsa Türkiye’nin geleceği çok büyük risklerle karşı karşıya olacaktır diye korkuyorum. Eğer bunu yapamıyorlarsa halka geri dönsünler.
Adalet ve Kalkınma Partisi terörle mücadele edemez mi?
TANTAN- Edemez! Çünkü ettiği taktirde o koltukta oturamaz. Hem ekonomik anlamda hem de siyasi anlamda o koltukta oturma şansı yoktur. Hiçbir devlet kendisini yok eden örgütle konuşmaz.
Sosyal paylaşım sitelerinde idamın geri getirilmesi ve PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın idam edilerek intikam alınması şeklinde yazılar yazılıyor. İdam söz konusu olduğunda çözüm sağlar mı?
TANTAN- İntikam yaklaşımı çok yanlış bir şeydir ama Türkiye idam kararını geri getirebilir. Bunun dünyada örneği Peru'dur. Peru'daki örgütsel yapı aynı PKK örgüt yapısı gibidir. Orada idam kararı 1993 yılında geri getirilmiştir. Türkiye de geçici bir süre için bu kararı geri getirebilir. Burada hukuk zemininde Türkiye terörü ortadan kaldırabilir. Hiçbir şeye de ihtiyacı yoktur. İdamı getirilmesi düşünebilir ya da düşünülmeyebilir. O bir siyasi tercihtir. Parlamento buna karar verirse ona saygıyla yaklaşmak lazım ama hukuk zemininde Türkiye, PKK’yı dünyanın her tarafında olmak üzere ortadan kaldırır. Burada iletişim ortamlarında ki birliktelik kavgaya dönüşmemelidir. PKK’nın yapmak istediği Türkiye’de iç çatışmanın çıkmasını sağlamaktadır. O tuzağa düşmemek lazım. Çünkü yıllarca Doğu ve Güneydoğu'da PKK ya geçit vermeyen oradaki vatandaşlarımızdır. Onlar fakirleştirilmiştir, sahipsiz bırakılmıştır. PKK'ya mahkûm bırakılmıştır. PKK zenginleştikçe, zenginleştirmiştir. Maalesef Türkiye’de ki bu örgütsel yapıya izin vermeyen vatandaşlarımız fakirleştirilmiştir. Çok büyük bir projedir bu. Burada da maalesef siyaset kullanılmıştır. Son derece sağduyulu olmak gerekiyor. Halk burada sağlıklı bir şekilde inisiyatifini kullanmalı. Şehitler ölmez vatan bölünmez ile bu çözülemez. Halk verdiği oyun hesabını sormalı, sorgulamalı. Devlet yetkilileri PKK’nın yabancı servisler tarafından kullanıldıklarını artık kendileri ifade ediyor. Eskiden de bu biliniyordu fakat halktan saklıyorlardı. Bu kadar donanımlı Türk Silahlı Kuvvetleri niye bu kadar şehit veriyor madem? Bu kadar istihbarat alınmasına rağmen. Bu aldatmalardan vazgeçin. Halka gerçekleri söyleyin, halka beraber olun, halka geri dönün.
Halkın terörü sonlandırabilecek gücü var mı?
TANTAN- Halk, kendi oyuna sahip çıkmak mecburiyetindedir. Halkın kafasında ‘O giderse kim gelecek’ sorusu var. Sen gel iktidara, bir başkası gelmesin. Güvenmediğin, beğenmediğin, infaz ettiğin adamları da iktidarı taşıma. İçte ve dışta topyekûn bir mücadele gerekiyor. Hem diplomatik hem siyasi hem de ekonomik bir mücadeleyi gerektiriyor.Halkı bilinçlendireceksiniz, bunu halk bitirecek. Halk kendi arkasında siyasi irade görürse bir tane PKK’lı gezdirmez. Halk şu anda sahipsiz. Halkın sahibi yok. Halkın seçtiği insanlar kendi koltuklarını düşünmekle meşguller. Ülke ve halkla meşgul olmadıkları gözüküyor.
Türkiye'nin En Çok konuşturan Cep Telefonu Operatörü Hangisi ? | |