banner30

Can Ataklı " AKP ARTIK BİTTİ, MİADINI DOLDURDU"

Bildiğini söylemekten şaşmayan, konuşmaktan hiç ama hiç korkmayan kalemi sağlam muhalefeti kaliteli duayen gazeteci Can Ataklı ile gündeme dair sohbet ettik. AKP’nin artık bittiğini ve miadının dolduğunu dile getiren Ataklı, “ ben CHP’nin İstanbul’da kazanacağına inanıyorum. Umarım AKP biterken devamında çok yere yara vermeden sessiz sedasız gitmeyi becerebilir. AKP seçimlerde iktidarı kaybederse asla geri alamayacağını biliyor. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin en aykırı partisi” derken gündeme dair çok çarpıcı açıklamalar yaptı. Can Ataklı’nın gözünden gündem değerlendirmesini bilmek istiyorsanız soluksuz okuyacağınız bir yazı sizi bekliyor

30 Ocak 2014 Perşembe 16:51
Can Ataklı
banner12
Ses kaydımı açmadan önce Can Ataklı canı sıkkın keyifsiz bir şekilde görüyor musunuz şu TUBİTAK ‘ın yaptığı disketlerin sahte olduğunu yıllar sonra açıklıyor diyerek, “Daha düne kadar TUBİTAK nerdeydi? Dünyadan birçok birim bu evrakların sahte olduğu raporunu vermişti zaten. Benim için fark etmiyor. Onlar birbiriyle hesaplaşsın, benim derdim içeride yatan onlarca insanın kurtarmak. “ Yazıktır günahtır” oturduğun odanın bile kapısını yarım saat açmayacaksın dense o bile insanı ne hale getirir yani.” diyerek hayıflanıyordu. Ataklı’nın affına sığınarak duyarlılığına yazımda yer vermek istedim..
AK PARTİ CUMHURİYET ‘İN EN AYKIRI PARTİSİ

Haber MRT: Türkiye son zamanlarda hiç görülmemiş hareketli bir dönemden geçiyor. Siz bu dönemi nasıl okuyorsunuz?
Can ATAKLI (C.A)
Türkiye ve özellikle büyük sermaye sahibi medya bir olguyu değerlendiremediler o da şu; AKP, parti olarak da iktidar olarak da Cumhuriyet döneminin en aykırı partisi. Yani biz normal hukuk demokrasi ve sosyal koşullarda, değerlendiremiyoruz AKP’yi. ANAP’ da DYP’de DSP’de CHP’de bazı olaylar olursa onlar böyle davranır dersiniz bu şaşmaz AKP tamamen aykırı davranıyor. Yani en son 17 Aralık örneğidir. 17 Aralık külliyen inkâra ve başkasını suçlamaya gitti. Yani mesela bir Mustafa Sarıgül olayı var. Sarıgül, “Kardeşim ben şu kadar zamandır belediye başkanıyım. Eğer benim hakkımda bir yolsuzluk usulsüzlük hırsızlık biliyorsan bugüne kadar açıklardın. Biliyorsan da hodri meydan gel açıkla, ben işi bırakayım” diyor. AKP böyle bir şey demiyor. Gel ispat et falan demiyor. Bunların hepsi oyundur diyor ve bir yerleri de hedef gösteriyor. Gezi olaylarında da gördük. Önemli bir toplumsal hareket var. Bunu da dış güçlere bağladı yok faiz lobisi yok dış mihraklar falan. Yani reddediyor ve hareket kabiliyetini engelliyor. Yani demokratik kafayla hukuk kafasıyla düşündüğümde böyle yaparsam böyle bir karşılık alır bunun da sonucu böyle olur diyorum. Ama AKP de böyle olmuyor. Onun için bu iktidar asla ve asla gitmek istemiyor. Çünkü şunu çok iyi biliyor normal bir parti olmadığı için, herhangi bir şekilde iktidardan giderse bir daha gelemeyecek. Bunu bildiği için de gitmemek adına her şeyi yapacaktır. Yani mesela CHP’nin birçok yerde adaysız kalmasına neden olacak yolsuzluk operasyonu ya da terör örgütü operasyonları yapabilir. Alır tutuklar bir sürü adayı karalamayla gözden düşürebilir. Seçimden sonra zaten kazanamadıysa problem yok, kazansa karalamaları devam ettirir.  Yani, bunlarla baş etmek çok zor.



Haber MRT: Türkiye tüm bu olup bitenlerle birlikte dünyada nasıl görülmeye başlandı?
C.A:
AKP bana göre bitti. Dünyada da bitti. Çünkü artık Türkiye güven vermiyor. Başbakanın yurt dışında söyledikleri  komik. Yani bizim kahve kültürüyle baktığın zaman, “Yargı bağımsızlık yetmez, tarafsız da olacak” lafı, düşük eğitimli düşük kültürlü kesimlerde “Aaa haklı adam” karşılığını alır. Ama siz bunu dünyada söylediğiniz zaman bu büyük hayal kırıklığı. Çünkü yargının tarafsızlığı diye bir şey olmaz. Yargı bağımsızdır. Tarafsızlık izafi bir olaydır. Yargı taraftır. Türkiye Cumhuriyeti Ana Yasası tarafıdır. Hukuku taraflı ya da tarafsız olarak yargılayamazsın. Gözü kapalıdır elinde kılıç vardır karşısına gelenin kimliğini bilmez. Dinler belgeleri inceler elindeki kılıçla ya kafasını keser ya da elinde ki o diğer teraziyi de tartar ve suçsuz der. Tarafsızlık başka bir şey ama şimdi başbakan tarafsızlık diye bir şey icat etti. Hukukta böyle bir şey yok. Kötü kullanılması olabilir işte bunu önlemek için de yargının tam bağımsız olmasını sağlamak lazım. Bağımsız yapmazsan eğer yargıyı o zaman senin getirdiğin adam, hukuku senden yana yontmaya, sana rağmen gelmiş adam da senin aleyhine gibi olur. Başbakan niteliği düşük kitleleri etkiliyor. Ama işte bunları dünyada anlatamazsın. En son Brüksel’de alay ettiler.

AKP’NİN OYLARI YÜZDE 30 LARA DÜŞMÜŞ OLABALİR

Haber MRT : Ak Parti’nin oylarında bir düşüş yaşanır mı?
C.A:
Normal şartlarda AKP’nin yerel seçimlerde oy oranının düşmesi gerekiyor. Ben bu düşüşün çok dramatik olacağına inanıyorum. Çünkü ; burada oylar birleştirelim hepsi CHP’ye gitsin çıkmaz. Ama birçok yerde normal koşullarda yüzde 10 barajını aşamayan, partilere de çok oy gideceğini ben tahmin ediyorum. Özellikle CHP’nin alerji yarattığı bazı yerler de tabi bu verirsek kazanır denilen yerler değil daha küçük yerlerde baraj altında kalan partilere oy kayması olacaktır. Bununda AKP’nin aleyhine olacağını düşünüyorum. 2009 yerel seçimlerine baz alırsak orada yüzde 38 almıştı. Bunun için şimdiden hazırlık yapıyorlar. Biz yüzde 38 almıştık zaten, 38 ve üstü bizim için büyük başarıdır diye bakıyorlar. Ama 38’in altı olursa bu çok büyük bir başarısızlıktır. Sen genel seçimlerde baraj sayesinde yüzde 49,8’sin ama yerelde 38’lerin altına düşersen bu çok dramatik olur. Benim tahminim AKP yüzde 30-33 arasında kalır. Ama bunu 38’e göre planladıkları için 2 puan düştük diye olayı basit gösterebilirler. Tabi ki benim gönlümden geçen yüzde 30’unda altında kalması. Çünkü o zaman o bahanede kalkar ortadan. Daha önce 45’ler 50’ler aldığı yerlerde 30’lara inmiş olabilir. AKP buna kendini hazırlasın. Yani ben ciddi bir yenilgiye uğrayacağını tahmin ediyorum.

BAŞBAKAN NİTELİK VE NİCELİK SAVAŞI VERİYOR!
Haber MRT: Sokakta ki vatandaşlar sizce bu olanlara nasıl bakıyor sizce?
C.A:
Sokakta ki vatandaş Türkiye’nin nitelikli toplumunu oluşturuyor. Nitelikliden kastım şu; ayrım yapmıyorum. Ama sokakta gördüğümüz insanın yüzde 80’i belki bir işi olan, üretimde yer alan, istihdam yaratan ya da istihdamdan yararlanan her şeye rağmen bilim, sanat, kültür ve edebiyatla ilgilenen iyi kötü okumuş bir diploması olan insanlar. Türkiye’nin önemli bir bölümü sokakta görmediğimiz, ya da bölgesel olarak sokağa çıkan insanlar ve bunların sayısı çok fazla. Oralarda AKP çok egemen. Zaten AKP nitelik nicelik savaşı yapıyor. Nicelik kitlesi yani sayısal çoğunluk üzerine oynuyor ve o yüzden de bütün sosyologları falan da şaşırtıyor. Şimdi sokakta ki manzara farklı, ben sokağa çıktığım zaman AKP bitmiş diyorum. Ben çok gezen bir adamım. Bu trafikte arabayla uğraşamayacağım için can güvenliğim için çok doğru olmasa da metroya metrobüse sık sık biniyorum. Yani halkın içindeyim. Burada gördüğüm insanlar ya AKP’ye kırgın ya şüpheli. Vatandaş beni durduruyor, “Can bey sizi seviyoruz dürüst adamsınız lafınızı sakınmıyorsunuz, ama biz işte bu türban konusunda ya da ne biliyim bunların hiç mi iyi işi yok” diye soruyorlar. Anladığım şu kafası karışmış ve bahane arıyor.
TÜM GÜN TRT’Yİ İZLEDİM VE SÜREKLİ AKP HABERLERİNİ HEMDE CANLI YAYINDA SUNDU

Haber MRT: AKP’nin hizmetlerini nasıl buluyorsunuz?
C.A:
Demokrasi, hukuk, insan hakları, sosyal yaşam biçimleri, inanç, bunlar kavramsal konulardır ve bütün yaşamın özünü oluşturur. Birde hizmetler vardır. İşte Marmarayı yapmak köprü yapmak gibi. Şimdi Tayip Erdoğan medyada ki gücünü kullanarak sürekli hizmetlerine vurgu yapıyor. Örneğin dün ben evdeyken, gün boyu TRT seyrettim. TV’de geziniyordum baktım TRT’de Bülent Arınç konuşuyor. Bir bakıyım ne anlatacak dedim. Bursa aday tanıtım toplantısında. 45 dakika aralıksız konuştu. O bitti bir spot girdi hemen arkasından hemen canlı yayınla Tayip Erdoğan’a geçti. İstanbul adaylarının tanıtımı bu da 1,5 saate yakın sürdü. O bitti bu kez İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın gazetecilerle yediği bir öğle yemeğinin soru cevap kısmının tamamını verdi. Bir baktım saat 1’de başladım saat 5’e kadar sürekli AKP içerikli yayın verilmiş. Şimdi AKP bu avantajı kullanarak, sürekli de hizmetten bahsederek ve bu hizmeti de abartarak sunuyor. Yani yalan söylüyor ya da doğruyu söylemiyor. Diyor ki başbakan, “Biz görevi devraldığımızda İstanbul’da bir hava kirliliği vardı. Su yoktu, biz getirdik. Evlerde doğalgaz yoktu biz yaptık.” Ama hafızları eğer zorlamazsan doğru gibi geliyor. Ama zorlarsan, zaten 1994’den beri iktidardalar o günden bu yana yapıldı. Gerçeğe bakın su yoktu evet ama o dönem tarihin en büyük kuraklığı yaşanıyordu. İstanbul‘da tüm barajlar kurumuştu. Hava kirliliği vardı evet ama kükürtü yüksek kömür yakılıyordu. Doğalgaz projesi başlamış hatta Yeşilyurt’a falan gitmişti. E boruları döşemek zaman alır sende zamanla yaydın olay bu. E çok övündüğün metronun temeli CHP döneminde atıldı. Evet hizmet ettin ama bunun geçmişi de var. Ama bu nicelik dediğimiz kesime bunların hepsi cazip. İşte Marmaray yapıldı dev binalar dikildi. AVM’ler sardı her yeri ah aman ne güzel gelişmeler bunlar diye düşünüyor niceliksel kesim. Şimdi bana bir tane yeni yol söylesinler. Neymiş 16 bin kilometre yol yapmış. Bana yeni bir hat söyleyemez. Olan hatların yanından bir hat daha geçirdi. Sıfırdan yeni yollar mı açabildi. Ayrıca da nüfusla ilgili bir şey tabiî ki yapacaksınız. 
TEK ÖZGÜRLÜK ANLAYIŞLARI TÜRBAN

Haber MRT: Peki hiç mi iyi işleri yok AK Parti’nin?
C.A:
Sorun şurada insanların iyi kötü ayrımı önemli.  Fikirsel anlamda mı iyilik somut anlamda mı iyilik. Bugün hangi iktidara bakarsan bak hepsinin iyi işleri olmuştu. Yol yaptı borular döşedi, köprü yaptı kavşaklar yaptı. Mesele bu değil ki. Kardeşim demokrasiyi oturtamadı diyorsun. Garip garip bakıyor. özgürlük diyorsun ama bunların anlayışında tek özgürlük TÜRBAN. Ama biz hukuk demokrasi insan hakları diyoruz ya onu getirtiyor oraya türbana oturtuyor. Yahu senin bütün bankaların yabancıların elinde, otomotiv sanayin yabancıların elinde, sigorta sistemi yabancıların elinde, pek çok hastaneydi şuydu buydu yabancıların elinde. O zaman ben de soruyorum neye göre iyi işler yapmış.

DURUN NAMAZA UYUN İMAMA DİYOR BAŞBAKAN AMA O İMAM DEĞİL
C.A:
Başbakan medyanın en yalaka olduğu dönemde bile medyayı hep eleştirdi. Kimseyi bulamadı Sözcü’den şikayet ediyor. E bir tane de mi muhalif gazete olmasın mı? Ondan da şikayet etmeyi ver. Bir de Aydınlık var. Tamam başka gazetelerde var ama tirajları düşük seni etkilemez. En ufak eleştiri istemiyor. KENDİNİ ALLAHIN GÖREVLENDİRDİĞİ ÖNEMLİ BİR KİŞİ OLARAK GÖRÜYOR. İmamı eleştirebilir misin hayır kendiside imam gibi hissettiği için eleştiriye çok karşı. Durdum namaz uydum imama olmaz.o da bana uyun diyor. Bütün sistemi din ve inanç temeline oturtmaya çalışıyorlar. Seçimde din enflasyonda din her şeyde din var onunla bağdaştırıyorlar. Her olayda din böyle istediği için diyorlar. E o zaman sen şuan Allah istediği için iktidarsınız. Yarın iktidardan düşünce bir daha gelemem zihniyetiyle baktığı için hep din diyor.
ESKİDEN ADINI DUYSALAR SALAVAT GETİRİLERDİ ŞİMDİ İSE….
Bu panikle her şeyi yapabilirler. Göreceksiniz eğer başkaca şeyler olmazsa Türkiye’de çok fena yakıp yıkıp gidecekler. Bu işin sonu zorludur. Düne kadar saygıda hiç kusur etmedikleri kutsal insan olarak belledikleri   Fethullah Gülen’i artık din dışı ilan ettiler. Kalemşorlar Gülen’in adı geçince salavat getirilerdi. Şimdi adam hakkında etmedikleri laf kalmıyor.

CEMAAT DEVLET İÇİN ÇOK ETKİN BAŞBAKAN BUNA SİNİRLENİYOR

Ben hep derdim cemaati bu kadar abartmayın diye. Cemaatin tabanı yok bir efekti var. Yani ruhani bir lider olarak algılanıyordu kitleler tarafından. Cemaatin siyasi bir duruşundan ziyade ticari bir duruşu vardı. Bir seçim yok size oy vermeyecekler seviyorlardı. Cemaatin mesela 1999’da Ecevit’e yöneldiklerini gördük. DSP yüzde 20’ye çıktı. Sonra yüzde 1’e düştü. 19’u kaldı ama bu cemaatin oyu değildi. En fazla yüzde 5’i cemaatindi. Cemaat devlet içinde ve sonra sermaye kesiminde etkin noktaları hedefledi ve bunu başardı.  Şimdi başbakanın paralel devlet dediği  bu. Cemaatin 100 bin bile oyu yok ama kilit noktalarda hep o var. Tayip bunun farkında onun için yüzde 1 bile oyu yok diyor ama devlet yapılanmasının içindeki gücüde biliyor ve işte bu yüzden bu kadar çok sinirleniyor. Çıkarlar ortakken, her şey gayet güzel. Şimdi görevden aldıklarını hep kendisi atamıştı. Ama şimdi hesaplar ters döndü. Görevden alıp yerine getirdiği de yine cemaatten çıkıyor. Bu da onların işine gelmiyor. Yarın bir gün savcı isterse yasaya uymuyorsa yasaya uyduracak bu da AKP’nin işine gelmeyecek. AKP aradığı bana sormadan adım atmasın.  Ama öyle biri yok.
CHP İSTANBULDA KAZANIR VE BARAJA TAKILAN PARTİLERİN OYLARI YÜKSELİR

Haber MRT: 2014 yerel seçimlerinde neler yaşanır sizce?
C.A:
Sarıgül’ün İstanbul‘da kazanacağına inanıyorum. Çünkü ben aday olurken 1 buçuk yıl önce ben İstanbul’u CHP’nin kazanacağına inanıyordum. Çünkü 20 yıldır bunlar iktidardalar. Halkın bir bölümü 20 yılda bıktı. Bazı şeyler iyi gitmiyor.20 yıl iktidarda kalan bir parti zehirlenir. Çünkü neden buna alışıyor. Adam köprü bile yapsa artık heyecan vermiyor. Ama yeni bir adam bir kavşak yapsa o gece heyecandan uyuyamaz. Demokrasinin gereği de budur. Mesela biz neden Hüsnü Mübarek’e diktatör diyorduk? Hüsnü Mübarek elinde sopayla sürekli döven biri olarak yönetmedi Mısır için çok iyi işlerde yaptı halkın bir bölümü destek verdi. Ama gitmedi uzun yıllar kaldı. Amerikada Clinton en iyi başkan. Düşündüler 3.’üncü döneme de mi uzaksak diye, ama sistem dedi ki “hayır OLMAZ, onu bir kere yaparsan yarın bir gün biri gelir ve onu kuvvet  zoruyla yapmaya kalkar.” Yani demokrasilerde 8-10 yıldan fazla yönetimde olmayacaksın. Vatandaşta bunu böyle hisseder. Zaten AKP eriyor. AKP’nin uygulamaları davranışları tepki çekiyor. Yani belirli bir kesime iyice uzaklaştı. TC’yi kaldırıyorsun Andımızı kaldırıyorsun. Bayrağa hakaret ediyorsun Türk diye bir ırk yoktur diyorsun. Bir sürü bileşeni var artık bunların. Yani ben diyordum ki İstanbul’dan bunlar gider yeter ki yerine düzgün bir aday çıksın. Ben aday olsam kesin kazanırdım. 
CHP’Yİ ADAYSIZ BIRAKMAYA ÇALIŞACAKLAR.. AKP KAYBETMEMEK İÇİN HERŞEYİ YAPABİLİR

Sarıgül beyinlere sokulan bir algı. Toplum şunu diyor AKP’yi bir tek Sarıgül alt eder. Bu algı, yapılan anketler ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylemlerinden oluştu. Anket yapıyorlar toplum Mustafa Sarıgül’ü istiyor. Ben partime bir parti içi birde sokakta anket yapın Can Ataklı’ mı yoksa Sarıgül mü şeklinde sorun dedim yapamadılar. Benim korkum CHP seçimlere adaysız girebilir. TMSF mal varlığına el koyuyor. Suçlama niteliksiz dolandırıcılık. Yani komik altı dolu olmayan suçlamalar. Bu ses getirmedi. AKP boş durmayacaktır. Uğraşacak ve açık arayacaktır. 18 Şubat’tan sonra TMSF borcu bakarsınız kalem oynatılıp 15 milyon dolar gösterilir. Sarıgül’e karalamalar yapılır ve CHP adaysız kalır. Sarıgül diyelim ki bir yolsuzluk yaptı. Sonuçta Şişli Belediyesi tek başına hareket edemiyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin imzası gerekiyor. Buradan hareketle adama sorarlar Mustafa Sarıgül yolsuzluk yaptıysa sende ortaksın bitti. O yüzden Sarıgül’e dokunmaları zor olsa da uğraşacaklar boş durmayacaklar. Ama toplumun buna prim vermeyeceğine inanıyorum.

Artık yandaş medya dahil biliyorlar ki AKP gitmeli. Zorunda oldukları için AKP güdümlü haber yapsalar da en yandaşı bile artık AKP’nin gitmesini istiyor.
BÖYLESİNE REZİL BİR SEÇİM DÖNEMİNE HİÇ ŞAHİT OLMADIM

Haber MRT: Gün geçmiyor ki belgeler ortaya saçılmasın. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
C.A:
Bu yaştayım gazeteciyim ama ben hayatımda hiç bu kadar kirli ve hukuk ve demokrasinin yok sayıldığı bir seçim dönemini asla yaşamadım.  Bu kadar rezilliği hiç görmedim. Şu an bir seçim kampanyası yok. Herkesin söyleyecek bir lafı var. Sen şunu yaptın falan. Bu seçim sabahı çok farklı bir sonuç verebilir. Bu bir korku vatandaş anket soruların AKP diyebilir ama sandıktan korkmadan oyunu atıp kaçar ve AKP yanar.

AKP YÜZDE 33 BİLE ALSA KAYBETMİŞ DEMEKTİR. ANAP’TA BÖYLE BİTMİŞTİ

AKP yüzde 33 alırsa ben AKP’yi kaybetti sayarım. ANAP iktidarı 89’da yerel seçimlerde düşüş yaşadı genelde 2 yıl direnip genel seçimde baraj altında kaldı. AKP bunu yaşayacak bu açık ve net görülüyor. Şuan Sarıgül ve Topbaş’ın oyları 1-2 puan farkta ama bunu AKP 10 puana çıkarmasa ben onları zaten yenildim sayarım.46’ya 32 AKP kazansın tamam ama 33’e 32 kazanırsa zaten fiilen kaybetmiştir. Genel seçimlere bunu yansıması fena olur AKP bunu çok iyi okuyabiliyor. Bu yüzden bu kadar hırslılar. Bu yüzden bu kadar saldırganlaştılar. Giderken sessiz sedasız gidemezler. Normal partiler gibi bitmezler gidişleri çok kavgalı dövüşlü çok yaralı olur. Yara alır çok büyük yaralar verirler. Çünkü normal bir parti değiller ve normal gidemeyecekler.

HERKES SANDIĞA GİTSİN BOŞ ATSA BİLE OLUR AMA YETERKİ SANDIĞA GİTSİN

Halka sesleniyorum. Sandığa kesin gitsinler. Çünkü yüzdelikler hesaplanırken katılımcılar baz alınarak hesaplanıyor. Atıyorum Sarıgül’ e beğenmedin vermeyeceksin tamam ama sandığa gitmemezlik yapma git oyunu boz yeter ki sandığa git geçersiz oy atsan da olur. LÜTFEN AMA LÜTFEN HERKES SANDIĞA GİTSİN. AKP’nin derdi CHP oylarını almak değil mevcut oyunu ve kazanabilir oyu tutturmaya çalışıyor. 
RÖPORTAJ/ Tülin KARADİŞ

Bu habere yorum yapan ilk siz olun!

  • Ad Soyad:

  • Yorum:

  •  

    @name x

  • UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
banner22
Ocak Sayımız
Haber Verin
Seçimin Nabzı
Hava Durumu
Tümü Anket
Yerel Seçimlerde Kime Oy Vereceksiniz?

NAMAZ VAKİTLERİ
Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:

SPOR TOTO SÜPER LİG

Tür seçiniz:
Linkler
E-Gazete
  • Cumhuriyet - 31 Ocak 2014 Manşeti
Sen de Yaz
Ziyaretçi Defteri
Ziyaretçi Defteri
Siz de yazmak istemez misiniz?
Ziyaretçi Defteri
Arşiv

banner18