“Bu coğrafyada 30 yıldır sürdürülen kirli bir savaş yaşandı. Hiç bir savaş hukukuna uymayan uygulamalar görüldü. Rutin insan haklarının ihlalleri dışında köy boşaltmalar, faili meçhuller adıyla failleri belli olaylar, keyfi tutuklamalar ve en vahşi olanı; öldürülen gerillaların kulaklarının kesilmesi , organlarının parçalanması , teşhir edilmek maksadıyla cenazelerin askeri araçlar arkasında sürüklenmesi, yerleşim merkezlerinde teşhir amaçlı üst üste yığılması vahşice uygulandı.
BÜYÜK BEDELLER ÖDENDİ
Peki bu yaşatılan vahşetler ne içindi? Kürtlerin halk olmaktan kaynaklı temel insani haklarının verilmemesi için, asimilasyonun tamamlanması için ve bin yıllardır bu coğrafyada yaşayan bir halkı tamamen yok etmek içindi. Kürtler bu vahşete karşı hep direndi .Ayaklar altına alınan yerlerde süründürülen insanlık değerlerini canlandırmak için büyük bedeller ödendi.
Bu sürecin sağlıklı yürümesi için devlete ve Kürtlere düşen görev ve sorumluluklar vardı Kürtlerin bütün samimiyetine ve çabalarına karşı devlet ayak sürüdü , ağırdan aldı, Kürtleri kendi içinde birbirine düşürme amaçlı bir pratik sergiledi.
MEZARLARI TAHRİP ETME
Devletin bu pratiği şiddetten çatışmalardan, kandan beslenen güçleri umutlandırıyor. Süreci sabote etmek için iş başı yaptıkları görülüyor.
Hiçbir dinde hiçbir inançta hiçbir kültürde olmayan" mezarları tahrip etme" pratiğine karşı demokratik tepkisini ortaya koyan halka ateş açılıp iki insanımız katlediliyor. Bu yetmezmiş gibi bu insanlarımızın cenazelerine katılan insanlara bîr daha saldırılıyor, bir insanimiz daha katlediliyor.
Bu uygulamalara karşı biz, kendine insanım diyen tüm kamu oyuna sesleniyoruz.”Gurup olaysız bir şekilde dağıldı.
Bu habere yorum yapan ilk siz olun!