
Engeller Kalkıyor
Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği 1998 yılından bu yana; öncelikle omurilik felçlileri olmak üzere tüm ortopedik özürlülerin tıbbi, mesleki, ekonomik ve sosyal sorunlarının çözümlerine yönelik ulusal ve uluslararası alanlarda çalışmalar yapıyor. Bu çalışmaları ve engellilerin yaşadığı sorunları Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği Genel Başkanı Ramazan Baş ile konuştuk.
15 Mayıs 2012 11:42
”Türkiye 74 milyon kişinin yaşadığı bir ülke ama omurilik felci ve rehabilitasyon merkezi bir tane bile yok. İsviçre’nin 8 milyon nüfusu var ve bir kaç tane omurilik rehabilitasyon merkezi var. Engellilerin en büyük sorunu ulaşım ve erişimdir. Caddeler, sokaklar ve parklarda rampalar yoksa, ulaşım aracı kişiye uygun değilse kişi yine sosyal yaşama katılamıyor. Eğitim alamıyor, tedavi olamıyor, mesleki eğitim alamıyor ve istihdam edilemiyor. Özel iş yerleri, mimari engellerde yeterince yardımcı olmuyor. Kamu binalarında, hastanelerde hala engelleri görüyoruz. Bu konuda bölge belediyelerinin çalışma yapması gerekiyor.”
Engellilere İstihdam
Engelliler ya kapıda bekçilik yapar ya da telefona bakar ön yargısıyla bakılıyor. Derneğimizde çalışan Yusuf, Grafik – Tasarım eğitimi aldı. Koskoca bir makinede tasarım yapıyor, dergi hazırlıyor, internet sitesi çalışmaları yapıyor. Her şey insanların eğitim almalarına olanak yaratmak ve iş yerine gidebilmesini sağlamakla başlıyor. Mimari engelleri olan işyerlerinin de ofisi uygun hale getirilmesinden sonra, o insan zaten üretiyor ve hayatta yerini alıyor. 3 yıl önce kamuda yüzde 42 açık vardı. Artık sınavlar kolaylaştırıldı. Kamudaki açıkları ve şirketleri İŞ-KUR takip ediyor. İşçi ve işverenlerin haklarını gözeten Korumalı İş Yeri Kanunu çıkarıldı. Bu kanun revize ediliyor ve daha yararlı hale geliyor. Bakanlık olumlu sonuçlar ortaya çıkarıyor. Kapıda duracak insan yerine, yeteneklerine göre elemen istihdam edilirse başarı oranı daha da artacaktır.
Engellilere emeklilik
Engellilerin emekliliği ile ilgili çok zorlaştırıcı durumlar var. Ancak bunlar yasayla engellenen şeyler değil. İş kazası olduğunda çalışamaz durumda olan kişi, hemen emekli oluyor. Daha ağır engelli grubunda 15 bin, 5 bin iş günü yerine 1800 gün iş günü ödeyip 5yılda emekli olanlar var. Burada asıl sorun engelli raporlarıdır. Engelli raporları verilirken aynı engelliye bir hastanede yüzde 40, başka bir hastanede yüzde 80 iş göremez deniyor. Böylelikle emekli olurken ve iş bulurken sorun çıkıyor. Bu raporlar Sosyal Güvenlik Kurulu ile ilgili avantajlardan yararlanılmasını engelliyor.
“Gelişim büyük ama yeterli değil”
5 -10 yıl öncesine göre çok büyük farklılıklar oluştu. Metrolar, metrobüsler, otobüsler, tramvaylar, üst geçitler ve deniz otobüslerinde büyük gelişim var ama eksiklikler hala tamamlanmadı. Otobüsün metrobüsün gitmediği yerler var burada ilçe belediyelere büyük iş düşüyor. Ana arterlerde büyük çalışmalar var ama engeller sıfıra indi diyemeyiz. Daha yapılması gereken çok şey var.
7 Temmuz son tarih
7 Temmuz 2012 tarihi erişilebilirlik için bir milat olacaktır. Bu tarih, 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile engellilerin erişimi önündeki engellerin kaldırılması için son şanstır. Bu tarihe kadar başta kamu kurum ve kuruluşlarının binaları, yollar, kaldırımlar, yaya geçitleri, yeşil alanlar, spor alanları olmak üzere halka açık hizmet veren her yer erişilebilir olmak zorunda. Çalışmalar devam ediyor ancak; sorunlar bitmedi, 7 Temmuz’a kadar da bitmeyecek.
Engelli kadınlar
Ülkemizde kadınlarla ikinci sınıf insan muamelesi yapılıyor. Bu çok derin ve vahim bir konudur. Engelli ikinci sınıf, kadını da iki ile çarpınca dördüncü sınıf. Kadının görevleri çocuk yapmak, hele ki bu çocuk engelli doğunca suçlanan yine kadın oluyor. Engelli kadın evin işini yapıyor; kocası onu aldatma, şiddet gösterme hakkına sahip oluyor. Evde hem psikolojik hem de fiziksel şiddete maruz kalıyor. Ekonomik sıkıntıları olduğu için bu yaşama katlanmak zorunda kalıyor.
Sivil Toplum Kuruluşları yeterince çalışmıyor
Sivil Toplum Kuruluşları yeterli adımı atmıyorlar. Öncelikle Sivil Toplum Kuruluşlarında ne hizmetler vermeli bunu düşünmek gerekiyor. Sivil Toplum Kuruluşları konusunda Türkiye sınıfta kalıyor. Gelişmiş ülkelerde Sivil Toplum Kuruluşları en az o ülkeyi yöneten, kararlar alan yöneticiler kadar önemlidir. Karar alma sürecinde kararlara aktif olarak katılıyorlar ve gönüllü sivil bir enerjiyi, toplumsal kalkınmaya harcıyorlar. Ancak şu anda Türkiye’de böyle bir tablo göremiyoruz. Öncelikle birey olarak; insani haklardan yararlanması gerektiğine inanmakla başlıyor.
Türkiye fotoğraflıyor, engeller kalkıyor
www.buradaengellendim.com
TOFD - Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği, Tuğba Çetinkaya’nın trafik kazası sonucu omurilik felci olan annesinin İstanbul’da karşılaştığı erişilebilirlik sorunlarını aktarmak için başlattığı “Burada Engellendim” projesini Türkiye genelinde bir hak arayışı hareketine dönüştü. Tuğba Çetinkaya’nın "Annem Engelli İstanbul Özürlü" sloganıyla annesi Semra Çetinkaya'nın İstanbul sokaklarında yaşadığı zorlukları fotoğraflayarak bloğunda anlatması ile başlayan “Burada Engellendim” hareketi Türkiye’ye yayıldı.
Engelli alanlar fotoğraflanıp adresleri ile deşifre ediliyor
Tüm Türkiye’den gelen fotoğraflar ile engelli otoparkı işgali, hatalı araç parkı gibi duyarsız davranışlardan engellilerin erişimi için eksik olan mimari uygulamalara, kamu kurum ve kuruluşlarından özel şirket binalarına kadar engel oluşturan her yeri deşifre etmeyi amaçlayan www.buradaengellendim.com toplumsal farkındalık yaratmak için yayın hayatına başladı.
Kaynak : HaberMRT
Bu Haber 60 defa okunmuştur.
Yorum Ekleyin
