
Erken tanı ve kaliteli eğitimle Otizme dur deyin!
Her geçen gün çoğalan ve tedavisinin en büyük etkeninin erken tanı ve kaliteli eğitim olan Otizmi, Türkiye Otistiklere Destek ve Eğitim Vakfı Kurum Müdürü Bircan Tavas Yalçın ile konuştuk.
18 Haziran 2012 12:35
Todev’de neler yapılıyor?
TODEV’in amaçları içinde şunları sıralayabiliriz: Otizm’in ülke çapında tanınmasını sağlamak, kamuoyunu bu konuda bilgilendirmek, ülkemizdeki doğum öncesi dönemde gerekli araştırmaların yapılmasını sağlamak, doğum sonrası tanı, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerini gerçekleştirmek, Otistik çocukların eğitilmeleri, desteklenmeleri ve korunmaları için gerekli kuruluşları oluşturmak, Otizm konusunda yapılan çalışmaları yurtiçi ve yurtdışında izleyip, elde edilen bilgileri, yenilikleri otistik çocuklar için hayata geçirmektir.
TODEV’in Milli Eğitim Bakanlığı ile oluşturduğu Hamit İbrahimiye Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi, otistik çocukların eğitim ihtiyaçlarını tek bir çatı altında toplayan ilk bağımsız yapıdır. Kurulduğu günden bu yana otizmli bireylere ve topluma, her zaman daha iyisini hedefleyen bir kurum olmak için çalışıyoruz. Kurulduğumuz günden bu yana yapmış olduğumuz çalışmaları şu şekilde sıralayabiliriz.
1992 yılında, Hayriye Kemal Kusun Otistik Çocuklar Merkezi’ nin oluşturulması, 1998 yılında, otistik çocuklar için hazırlanan OÇEM programlarının oluşturulmasında destek, 1999 yılında, Hamit İbrahimiye Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi’ nin projelendirilmesi, 2003 yılında, İstanbul Üniversitesi 550. Yıl dönümü etkinliklerinde “1.İstanbul Otizm Sempozyumu” etkinliğine destek olunmuştur.
2009 yılında, 18 yaş üstü otizmli bireylerin bakımı, rehabilitasyonu için SHÇEK ile birlikte Pendik beldesinde “İstanbul Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışmanlığı” merkezi açılmıştır. 2012 yılında, TODEV ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi işbirliği ile ilk kez “Otizm Araştırma Enstitüsü” kurulmuştur. TODEV enstitüye danışmanlık ve desteğimiz, yurtiçi ve yurtdışı çalışmalar ile sürmektedir.
Otizmde eğitimin önemini bilen bir vakıf olarak, eğitimcilerin eğitilmesi programına yönelik olarak Marmara Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü ile birlikte çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Yapılan seminer, sempozyumlara katılan kişilerden hiçbir ücret talep edilmemektedir.
Mayıs 2012 yılında, “5.İstanbul Otizm Eğitim Günleri” etkiliğimizi, uluslararası katılımla “Otizmde Güncel Yaklaşımlar” konusu ile Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Sarayında 987 sertifikalı katılım, 54 kişilik tıp ve özel eğitim akademisyenlerin desteği ile gerçekleştirdik.
Otizm nedir?
Otizm, yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkan, etkilediği kişilerin sosyal, duygusal ve iletişim becerilerinde ciddi bozukluklar meydana getiren, karmaşık bir gelişim bozukluğudur.
Otizm tek bir nedenle olmaz, birden çok etkenin bir araya gelmesiyle meydana gelen oldukça karmaşık bir gelişim bozukluğudur. Otizmin anne babaların çocuklarına yaptıkları kötü şeylerden dolayı ortaya çıkmadığı kesin olarak söylenebilir. Otizmin tek bir nedeni yoktur. Otistik bireylerde beyin hücreleri farklı çalışmaktadır. Hücreler arasında mesaj taşıyan kimyasal ileticilerde eksiklik yada fazlalık olduğu ve bazı genetik hastalıklar otizme yol açtığı düşünülmektedir. Genetiğin otizmin nedenleri arasında önemli bir yeri vardır. Tek yumurta ikizlerinde her ikisinin birden otistik olma oranı çift yumurta ikizlerine göre daha fazladır. Klinik tablodaki davranışsal çeşitlilik çevresel faktörlerinde etkili olduğunu düşündürmektedir. Doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası faktörler ile otizm arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Eldeki bulgular genetik olarak otizme yatkınlığı olan çocukların doğum sırasında sorun yaşama riskinin daha fazla olduğunu göstermektedir. Ayrıca, anne karnında geçirilen kızamıkçık virüsünün, pek çok anormalliğin yanında otizme de yol açabildiği bilinir.
Zeka düzeyi ve eşlik eden diğer hastalıklar otizmin ağırlık derecesi üzerinde belirleyici rol oynar. Eşlik eden hastalıklar arasında en sık rastlanılanlar dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, duygu-durum bozuklukları ve epilepsidir. Her üç çocuktan biri epileptik anlamda risk taşımaktadır. 0-5 yaş arası ve ergenlik döneminde epilepsi nöbetlerinin görülme olasılığı artar. Otizm erkeklerde kızlara oranla 4 kat daha fazla görülür fakat genelde kızlarda daha ağır seyreder. Otistik bireylerin % 70’inde zekâ geriliği görülmektedir. % 30’u normal ve bu %30’luk dilimin %10’u üstün zekâya sahiptirler. Her 110 çocuktan biri otistik özellikler göstermektedir.
Otizmde tek tedavi yolu: Eğitim
Otizmin bilimselliği kanıtlanmış tek tedavi yöntemi özel eğitimdir. Erken tanı ve yoğun eğitimle otizmden etkilenmiş bireylerde hızlı gelişmeler gözlenmektedir. İlaç tedavisi eşlik eden hastalıkların tedavisine yöneliktir. Özel eğitimin amacı çocuğun ihtiyaçlarına yönelik olarak planlanmış programlarla, çocuğun gelişimsel olarak mümkün olduğunca akranları düzeyine ulaşmasını sağlamaktır. Bu çocukların erken dönemde tanı alması ve uygun tedaviye başlanması, çocuğun ilerlemesi ve gelişim göstermesi açısından çok önemlidir. Otizmden etkilenmiş bireyler, uygun eğitim ve destekle bazı beceriler edinseler dahi yaşamları boyu otizmden etkilenme derecesine bağlı olarak değişen oranlarda gözetime ve desteğe ihtiyaç hissederler.
“Benim çocuğum otistik olabilir mi?” diyorsanız bu belirtilere göz atın!
2 aylıkken hiçbir dinleme ve göz kontağı kurmama, 4. ve 5. aylarda anne-babanın sesine ya da tepkilerine karşılık vermeme, 8. ve 9. aylarda karşılıklı iletişim kurmama, tepki vermeme, işaret etmek yerine yetişkinin elini kullanarak gösterme, İşaret edilen yere bakmama, çok sakin ya da çok huzursuz bir bebek olma, işaret etmek yerine yetişkinin elini kullanarak gösterme, İşaret edilen yere bakmama, çok sakin ya da çok huzursuz bir bebek olma gibi belirtileri vardır.
Adına tepki vermeme, söyleneni işitmiyor gibi davranma, İşaret etmek yerine yetişkinin elini kullanarak gösterme, İşaret edilen yere bakmama, çok sakin ya da çok huzursuz bir bebek olma, nesnelerin parçalarıyla sürekli meşgul olma, başarıları, ilgi alanlarını veya haz aldığı şeyleri diğerleriyle paylaşma konusunda isteksizlik, sosyal veya duygusal gelişime katılım sağlamama veya cevap vermeme, sallanma, çırpınma gibi garip davranışlar yapma gibi belirtiler de söz konusudur.
Kazanılmış becerilerin yok olması gibi davranışlar gözlemliyorsanız zaman kaybetmeden bir uzmana danışın.
Tüm şehirlerde Rehberlik ve Araştırma Merkezi bulunmaktadır. Engelli çocuğu olan aileler bu merkezlere başvurarak danışmanlık hizmeti alabilirler. Rehberlik Araştırma Merkezlerinden yönlendirme raporu ve özürlü sağlık kurulu raporu alan engelli çocuklar için Milli Eğitim Bakanlığı eğitim yardımı yapmaktadır. Özür oranı % 70 in üzerinde olan bakıma muhtaç ağır engelli kişilerin yakınlarına aylık 1 net asgari ücret ödemesi yapılmaktadır. Bu yardımdan yararlanmak isteyen kişilerin kişi başına düşen aylık gelirlerinin asgari net ücretin üçte ikisinin altında olması gerekmektedir. Özürlü kimlik kartı çıkarabilirler.
Özel TODEV Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ nde, otizm tanısı almış bireylere bireysel ve grup eğitimi vermekteyiz. Eğitim talebinde bulunan ailelerimiz Rehberlik Araştırma Merkezi (RAM) raporu ile ücret ödemeden ayda 8 bireysel 4 grup eğitimini merkezimizden alabilmektedirler. Bireysel ve grup eğitimlerinin dışında konuşma ile ilgili sorun yaşayan bireylere dil ve konuşma terapisi eğitimi, spor eğitimi de verilmektedir. Merkezimizdeki eğitim sürecinin işleyişi şöyledir:
Tanı konulduktan sonra eğitim alma amacıyla rehabilitasyon merkezine başvuran aileler eğitimin başlamasından önce çocukla ilgili bilgi alınması için birkaç kez görüşmeye çağrılırlar.
Ailelerle yapılan ilk görüşmede anamnez formu adını verdiğimiz bir form, ayrıntılı şekilde doldurulur. Bu form çocuğun; doğum, doğum sırası ve sonrası bilgileri ile bebeklik, çocukluk ve ergenlik dönemindeki gelişim öyküsünü içerir. Ayrıca nerede kim tarafından teşhis konduğu, teşhise götüren nedenler, varsa çocuğun almış olduğu eğitim veya tıbbi tedavisi ile ilgili de sorular yöneltilir; kullanmış veya kullanmakta olduğu ilaçlar, daha önce geçirmiş olduğu hastalık, kaza ve benzeri durumlar; ailede benzer hastalık olup olmadığı hakkında da bilgi alınır. Daha sonraki görüşmede çocuğun performansı; zihinsel, motor, dil, öz bakım ve psikososyal alanlardaki durumunu belirleyen bir ölçekle değerlendirilir. Bu form, çocuğun tüm beceri alanlarındaki yapabildiği veya yapamadığı becerilerin değerlendirilmesini sağlamakla birlikte; uzmanın çocuğu en iyi şekilde tanımasını, ailenin de çocuğunu farklı bir açıdan gözlemlemesini sağlar.
Bu ölçekten alınan sonuçlar doğrultusunda çocuğun gelişiminin yaşıtlarının altında olduğu alanların geliştirilmesine yönelik kısa ve uzun vadeli hedefleri içeren bir program hazırlanarak bireysel ve grup eğitimine başlanır. Burada öncelikli hedef; çocuğun takvim yaşının altında kalan becerilerinin yaşının gerektirdiği beceri düzeyine ulaştırılması, bunun yanında iyi düzeyde olan becerilerinin de geliştirilmesidir. Eğitim odasının yanı sıra spor salonu, mutfak, bahçe, günlük yaşam odası gibi farklı ortamlar, bilgisayar, cd player vb. yoğun uyaran sağlayacak araçlar da kullanılabilir.
Unutulmamalıdır ki erken ve kaliteli eğitim ile çocuklar hızlı bir ilerleme göstermektedirler. Bunun için ailelerin eğitim almak için başvuracakları kurumlarda, eğitimi verecek olan kurumun konuya ne kadar hâkim olduğu, eğitimi veren kişilerin öğrenim durumu ve kalitesi, verilen hizmet içi eğitimler ile çocukları için uygulanacak programın içeriğine dikkat etmeleri büyük önem taşımaktadır.
Kaynak : HaberMRT
Bu Haber 64 defa okunmuştur.
Yorum Ekleyin
