
İ.Ü Mühendislik Fakültesi ile Dünden Bugüne
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi başarılı dekanı Prof. Dr. Süleyman Tanyolaç ile Mühendislik Fakültesi’nin faaliyetlerini ve fakültenin çehresini yapmış olduğu yeniliklerle yeniden inşa edişini konuştuk…
18 Haziran 2012 12:16
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman TANYOLAÇ:İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Kimya Fakültesi olarak planlanıp, yapılması düşünülen bir fakültedir. 1970 yılında Veterinerlik Fakültesi ile temelleri birlikte atıldı. İnşaatın Avcılar’a yerleşmesi 20 yıl sürdü. Mühendislik Fakültesi1990’da açıldı. 1987’de Veterinerlik Fakültesi açıldı. Kimya Fakültesi olarak planlanan bu Mühendislik Fakültesi binalarını daha sonra çok sayıda fakülte olarak yerleşmiş bulunuyoruz. İlk olarak 1982 yılında YÖK ‘ün kurulması ile Yer Bilimleri Fakültesi ile Kimya Fakültesi kaldırılarak Mühendislik Fakültesi. Yani iki bölümden oluşan fakülte binaları, 4 bölüm aday olunmuş oldu. 1990 yılında Avcılar’a gelindiğinde Çevre Mühendisliği ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği’nin kurulması ile 4 bölümlü bir Fakülte oldu. Makine Mühendisliği’nin açılması ile 5 bölüm oldu. Peş peşe 9 bölüm daha açılması ile aynı binada 14 bölüm oldu. Her açılan bölüm ilk başlarda bir bölüm başkasının odasından ibaretti. Yıllar içerisinde yapılan eklemeler ile bölümler büyütüldü ve bugünkü durumuna geldi. Elektrik Mühendisliği bölümü ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümü kapatılarak Elektrik-Elektronik Mühendisliği adını aldı. Böylelikle 13 bölüm oldu. Mühendislik Bilimleri bölümü açılmasıyla 14 bölüm oldu. Mühendislik Bölümleri bölümü Mühendislik Fakültesine hizmet vermek amacıyla kurulmuştur.
Gamze EVCİL: Mühendislik Fakültesinde hangi bölümlerde eğitim veriliyor?
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman TANYOLAÇ:Mühendislik Fakültesi; Kimya bölümü, Kimya Mühendisliği bölümü, Çevre Mühendisliği bölümü, Makine Mühendisliği bölümü, Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümü, Deniz Ulaştırma ve İşletme Mühendisliği bölümü, İnşaat Mühendisliği bölümü, Maden Mühendisliği bölümü, Jeoloji Mühendisliği bölümü, Jeofizik Mühendisliği bölümü, Metalurji ve malzeme Mühendisliği bölümü, Bilgisayar Mühendisliği bölümü, Endüstri Mühendisliği bölümü ve Mühendislik Bilimleri bölümü olmak üzere toplam 14 bölüm ile hizmet vermektedir.
Gamze EVCİL: Mühendislik Fakültesinde öğrenim gören kaç öğrenci vardır? Eğitimde nasıl uygulamalar kullanılıyor?
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman TANYOLAÇ:Mühendislik Fakültesi’nde yaklaşık 7000 öğrenci bulunmaktadır. Örgün öğretim dışında Bilgisayar Mühendisliği bölümü ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünde ikinci öğretim faaliyeti vardır. Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Kimya Mühendisliği ve İnşaat Mühendisliği bölümü % 30 İngilizce ve hazırlık sınıfı olmak üzere 5 yıla çıkmış oldu. Deniz Ulaştırma ve İşletme Mühendisliği bölümünde güverte opsiyonu açtık. Uzak yol kaptanlığı standartlara ulaştırmak için çalışmalar devam ediyor. Simülatör temin edildi. Böylelikle simülatör üzerinde kaptanlık eğitimi yaptırmayı planlıyoruz. Toplamda yüksek lisans ve doktora öğrencisi olarak 1300 civarında kayıtlanan öğrenci bulunmaktadır. Bir kısım öğrenci kayıt olup devam etmemiştir. Yeni çıkan Af Kanunu ile birlikte bu öğrencilerde harç yatırdığı takdirde öğrenciliğe geri dönebilir. Endüstri Mühendisliği bölümünde Uzaktan Eğitim programı mevcuttur.
Gamze EVCİL: Dekan olarak göreve geldiğiniz günden beri Fakültede neler değişti?
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman TANYOLAÇ:Karakter itibari ile yaklaşımım yumuşaktır. İnsana insan olduğu için değer veririm. İnsanlar görevlerini yaptığı ve iyi niyet suistimal edilmediği sürece bu yumuşak tavrım devam eder. Sert davranışlarda bulunduğumda kendimi huzursuz hissederim. İnsanların da bir arada bulunduğu sürede görevlerini yaparken diyalogun kesilmemesi gerektiği düşüncesindeyim. Kurumlarda veya herhangi bir yerde sıkıntı oluştuğunda bunların diyalog eksikliğinden kaynaklandığını düşünürüm. Bu ailede de böyledir. Her insanı kendi yaratılışıyla kabul etmek lazımdır. Bir kalıba sokmak yanlıştır. Burada biz insanlardan mutlaka görevini yapmasını talep ederiz. Benim tahammül edemediğim şeyler suistimal ve art niyetlerdir. İnsanlar art niyetli olmadığı sürece benim için herkes eşittir. Kimseyi ayırt etmem. Bu davranışımdan da gerek öğretim üyeleri gerek personelden memnun oldukları intibasına sahibim. Ayrımcılık şeklinde bir tavrım yoktur. Her bölümün ihtiyaçlarına eşit olarak yaklaşırım. Benden önceki dekanlarda kendi imkânlarıyla faaliyetlerde bulunmuştur. Bizde devam ediyoruz. Kısıtlı imkânlarla ile öğrencilerimize iyi şartlar sunmaya gayret ettik. Rektörlük de bu yaklaşımları olumlu bulup bizleri destekledi.
Gamze EVCİL: Marmara Depremi Fakülteyi nasıl etkiledi ve ne gibi önlemler alındı?
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman TANYOLAÇ:Avcılar deprem kuşağı içerisinde riskli bir bölgededir. Burada binalarımız da zarar gördü. Zaman içerisinde sıkıntılar çekildi. Güçlendirme çalışmaları 2-3 yıl sürdü. Hala da sıkıntılar devam ediyor. Tamir ve güçlendirmelerin yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Korozyon problemimiz var. Dolayısıyla üzerime bir görev edindim. Toplantılar yaparak binaların yenilenmesi gerektiği konusunda raporlar verdim. Bu yaklaşımımı olumlu bularak ileri dönük bütün kampüste etkili oldu. Diğer fakültelerde de yenilenme işlemleri olacak. Daha huzurlu ve güvenli bir şekilde eğitim vereceğiz. Bu işlemler kolay değildir. Zaman istiyor. İlk etapta bu yıl fakülte için 2 tane 17500 m büyüklüğünde blok inşaatın zemin etütleri yapılıyor. Gelecek yıllarda da %40 ile %50 seviyesinde binalarda büyüme olacak. Mühendislik Fakültesi gibi bir mini İTÜ görünümünde olan bir fakülte için ilk etapta rahatlık sağlar ama gelecek için yeterli değildir. Teknik bölümler gelişmeye açıktır. Türkiye’nin ilerlemesi için temel olarak ihtiyaç olan bölümlerdir. Bu sebeple fakültemize değer verilmesini ümit ediyoruz.
Gamze EVCİL: Temel bilimlerin başında gelen Kimya bölümü İstanbul Üniversitesi’nde hayat buldu. Kimya bölümünde ne tür uygulamalar yapılıyor?
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman TANYOLAÇ:Kimya bölümü, Türkiye’nin üniversite olarak en eski bölümlerindendir. 2. Dünya Savaşında Hitler mezaliminden kaçan Yahudi bilim adamları Türkiye’de kabul görmüştür. Özellikle Temel Bilimler ve Kimya alanda çok sayıda bilim adamı Türkiye’ye gelmiştir. Kimyanın temelleri 1917’ye dayanır. Sultanahmet’te bir binada faaliyet gösteren kimya çekirdeğidir. Laleli’de Zeynep Hanım Konağı’nda faaliyet göstermiştir. Daha sonra Fen Fakültesi içerisinde faaliyet göstermiştir. Daha sonra ayrılıp 1967’de Kimya Fakültesi haline gelmiştir. Türkiye’deki Kimya Mühendisliği bölümünü İstanbul Üniversitesi doğurmuştur. Böylelikle her tarafa kol salmıştır. Dünyaya bakarsak yapılan bilimsel çalışmaların çoğu kimyacılara aittir. Temel olarak Kimya bölümü, Kimya Mühendisliğinden önde gelir. Kimyasız Kimya Mühendisliği olmaz. Ayrı mekânlara konulmak ister. Bu iki bölüm mutlaka aynı kampüste olmalıdır. Birbirine destek olması gerek bölümleridir. Kimya bölümü Türkiye’de araştırma ve yayın sayısında önde gelen bir bölümdür daima birinci sırada yer alır. Değerli bilim insanları da vardır. Ödül alan Prof. Dr. Raşit Ak, Refiye Yanardağ, Cemil İbiş ve Ayşe Zehra Oğuz gibi kişilerdir. Bilim insanlarımız değerlidir. Kimyacıların bir özelliği vardır. Diğerlerinden farklı olarak kimyacıların yeri labortuvardır. Öğretim görevlilerimiz daima laboratuarlarda çalışıyor. Bu nedenle bilimsel çalışmalar daha çok sayıdadır.
Gamze EVCİL: Fakültede öğrenciler ve öğretim görevlileri hazırladıkları projelere yeterince destek alabiliyorlar mı?
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman TANYOLAÇ:İnsan memnun olmamalıdır. Memnun olursanız gelişme olmaz. Devamlı yenilikleri takip etmek zorundayız. Elektronik çağda teknolojik çalışmalar baş döndürücü olarak devam ediyor. Bu açıdan rektörlüğe çok minnettarız. Araştırma projelerine mali destek sağlayan birimimiz BAP büyük bir nimettir. Dolayısıyla bilimsel projelere büyük destek alıyoruz. Son yıllarda destek de biraz azalma oldu. İstanbul Üniversitesi’nde büyük projelere destek aktarıldığı için maddi sıkıntılar olmaya başladı. Projelere destekler azaldı. Eski parayla trilyonlar seviyesinde destek olurdu. Şimdi daha düşük miktarlarda gelse de, özellikle yüksek lisans ve doktora seviyesinde destek kesilmiyor. Bu önemli kaynaktan dolayı büyük oranda laboratuar imkânlarımızı geliştirdik. İleri analiz laboratuarı ilk kurulduğunda içinde mevcut olan araçlar çok nadir araçlardı. İmkânlarımız bu anlamda çok iyidir. Şu anda da bize hizmet verdiği gibi piyasaya da analiz hizmeti veriliyor. Bu imkândan dolayı da mutluyuz. Bir de güdümlü projeler vardır. Bu yıl güdümlü projelerde miktarlar azaldı. Dekanlık olarak döner sermayemiz hacim olarak çok küçüktür. İmkânlar listesinde destek vermeye çalışıyoruz. Küçük ihtiyaçları karşılama ve hocaların akredite olma konusunda destek sağlıyoruz. Biz bilim insanlarıyız. Geçmişte değişik bir zihniyet vardı. Geçmişte paraya hor baktık. Ama parasız hiçbir şey olmadığını sonradan öğrendik. Bu konuda geri kaldığımızı farkediyorum. Her şeyi devletten beklemekle olmuyor. Teknik üniversitelerde olduğu gibi dışarı açılmamız gerektiğini düşünüyorum. Kaynak yaratıp daha iyi imkânlara kavuşabileceğimizi düşünüyorum. Bizim de bir teknik kentimiz var. Teknik kent bütün üniversitelerde düşünülen, gerçekleştirilmeye çalışılan ve bazı üniversitelerde gerçekleştirilen projelerdir. Bunlarda piyasaya yönelik faaliyet gösteren birimlerdir. En azından Üniversite-Sanayi işbirliği açısından önemlidir.
Gamze EVCİL: Üniversite-Sanayi işbirliği istihdam açısından nasıl fayda sağlar?
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman TANYOLAÇ:İstihdam açısından da yararlıdır. Mezun ve son sınıf öğrencilerine Sanayi Bakanlığından 100 milyarlık kredi imkânı veriliyor. Olanak ve teşvik açısından bunlar iyidir. Türk profesör ile Almanya’da bir arada bulundum. Almanya da eğitim ve hocalık nasıl diye sordum. Biz alman disiplini ne gelemedik. Almanya’da mesai uygulaması yoktur dedi. Dışarıda başka işleri de vardır. Ama o işlerinden gelen parayı üniversiteye aktarıyor. Ay sonunda ne kadar yayın yapıldığı, üniversiteye ne kadar para verildiği sorulur. Fransa’dan kadın bir profesör geldi. Yatan da maaş alıyor çalışan da maaş alıyor dedi. Fransa’da her insan projelerle kendi maaşını kendi yaratır dedi.
Gamze EVCİL: Mühendislik Fakültesinin göz nuru Socrat büyük başarılara imza attı. Socrat dışında ne tür projeler hazırlanıyor?
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman TANYOLAÇ:İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde de güneş enerjisi ile çalışan araba var ve yarışmalarda birinci oldular. 110 km hız yapan bir araç geliştirilmiştir. Biz destekliyoruz. Sayın Başbakan’dan 200 milyarlık destek de alındı. Dünya 8.’si olduk. Bu faaliyetler de devam edecek. Yeni ekipler için teklifler de geliyor. Her konuda desteğe açığız. Radyo aktif çalışmaları büyük risk alarak destekliyoruz. Radyo aktif çalışmalar her zaman desteklenmelidir. Bilişim insanlarının gelişmesi için bu önemlidir. Cern’de ki bilim merkezine gitmelerini önerdim ve yine destekledim. Ne kadar karşı olsak da Türkiye ve dünyanın geleceğinde nükleer santraller olacak. Her enerjinin bir riski vardır. Çin’de 62 nükleer santral kuruluyor. Çünkü enerji darboğazına girdi. Büyüdü ve enerji bulamıyor. Gelecekte bir enerji sorunu olacak. Eski teknolojileri yenilemek gerekiyor. Ancak yetişmiş insanımız yoktur. Yine dışa bağlı olarak çalışacağız. Bu açıdan hocamızı destekledik. Buradaki bir gram radyoaktif maddeden hesabı soruluyor. Ama sonunda başardık. Ve şimdi her şey rayına oturdu gidiyor. İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesinde Radyo aktif bileşikler üretip onları izotop yöntemi ile insanda kanser hücrelerinin nerelerde yığıldığını tespit etmek amacıyla bir teknoloji gerçekleştirildi. Şu anda bu tür çalışmalar yapılıyor ama dışarıdan geliyor. Tüm bunlar bizim ülkemiz gerekiyor.
Gamze EVCİL: Bilimsel yayın konusunda Mühendislik Fakültesi ne kadar başarılıdır?
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman TANYOLAÇ:Kimya Mühendisliği bölümü çok büyük atak yaptı. Kişi başı bilimsel yayında kimya bölümümün önüne geçti. Öğretim üyelerinin yükselmesini teşvik ediyoruz. Bilimsel yayınları hazırlamalarına olanak sağlıyoruz. Temel bilimler araştırma alanları daha geniştir. Kimya Mühendisliği bölümü de bu yüzden araştırmalara ağırlık veriyor. Nano teknoloji ile çalışmalar sürüyor. Mekân ve imkân olarak Teknik Üniversite kadar iyi değiliz. Ama kapasitemiz gayet iyidir. Yani daha geniş mekân olanaklarına kavuşmamız durumunda çok daha başarılı olacağımıza inanıyorum. Gelecekte daha iyi olacak. Bir de burada jeoloji müzemiz var. Türkiye de ilk müzedir. Dünyada olmayan nadir buluntular müzemizde yer alıyor.
Gamze EVCİL: MÜDEK, Fakültelerin kalite standartlarını artıracak mıdır?
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman TANYOLAÇ:MÜDEK yani Mühendislik Değerlendirme Kuruluşu Mühendislik Dekanlarının ön ayak olduğu bir kuruluştu. Dünyada kabul görmüştür. Akredite eden kuruşları akredite etme yetkisi vardır. Hedefimiz en kısa sürede Kimya Mühendisliği bölümünde akredite olmayı sağlamaktır. Bu daha çok kaliteyi ve standartlaşmayı getirecektir. Yapılan ölçüm ve standartların daha kaliteli ve eğitimlerin şeffaf olmasını sağlayacaktır. Şu anda İstanbul Üniversitesi’nde kalite geliştirme çalışmaları devam ediyor. ISO belgeleri almakla işin bitmiyor. Zirveye çıkınca en zoru orada kalmaktır, bu yüzden devamlı kendimizi yenilemeliyiz. Ab ile entegrasyon faaliyetleri de vardır.
Gamze EVCİL:Fakültenin fiziki şartlarının düzenlenmesi için neler yapıyorsunuz?
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman TANYOLAÇ:Nereden ne çıkarıp da bölümlerimize mekân olarak ne sunabiliriz onu düşünüyoruz. Fakültenin şeklini bozmadan, boğmadan hava almasını zorlaştırmadan her tarafı değerlendirmeye aldık. Sonda bittikten sonra iyi oldu.
Gamze EVCİL: Temel Bilimlerde bölümleri toparlamak eğitim kalitesini düşürüyor mu?
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman TANYOLAÇ:Ben prensip itibari ile mühendislik fakültelerine karşıyım. Bu YÖK’ün bir ayıbıdır. Bir şeyi toplamak gelişimi engeller. Küçük birimlere indirgemek gerekir. Mühendislikte bu yoktur. Ama tıpta bilim dalları vardır. Mühendislik Dekanları Konseyinde makinenin alt bölümlerinin açılması tartışılıyor. Teknik Üniversite’de makine için tekstil bölümleri vardır. Bu şekilde küçük birimlere ayrılmak gerekir.
Gamze EVCİL: AB projelerinde neden yeterince projelerimize yer bulamıyoruz?
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman TANYOLAÇ:AB projelerinden nasiplenemiyoruz. Bunun arkasında başka olaylar olduğunu düşünüyorum. Biz oraya kaynak aktarıyoruz ve başka devletler daha çok yararlanıyor ama Türk projeleri geride kalıyor. Buna bahane olarak projenin sunumunda hata olduğu söyleniyor. Öyleyse projelerin nasıl sunulması konusunda eğitim verilmelidir. TÜBİTAK bu anlamda eğitimler vermektedir.
Kaynak : HaberMRT
Bu Haber 148 defa okunmuştur.
Yorum Ekleyin
