
Köksal Toptan
Eski Bakanlarımızdan ve TBMM Eski Başkanı, Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan'ile Haber MRT Gazetemiz ve Haber MRT İnternet Haber Sitemiz Genel Yayın Yönetmeni Yücel S. USTA ’nın yaptığı röportaj.
Sn. Başkan : Türkiye sizin Başkanlığınız döneminde başlayan bir anayasa sürecine girdi.Ve alt komisyon kuruluyla adımlar atıldı.Bu süreci bize değerlendirir misiniz?
Türkiye çağdaş çağın yükselen değerlerini kendisine ilke edinmiş bir sivil anayasa yapma imkânını ilk defa bu kadar net bir şekilde yakalamıştır. Bütün siyasi partilerimiz parlamento içinde olsun dışında olsun, toplumun bütün kesimleri, sivil toplum örgütleri, işçiler, işverenler, tüm sendikalar dernekler yeni bir anayasa yapma konusunda büyük bir heyecan duymaktadırlar. Bu nedenle büyük bir uzlaşmayla Türkiye’nin yeni bir anayasa yapması kısa ve öz anayasa yapması. Cumhuriyetin temel değerlerini korumanın yanında çağdaş değerlerin de içermesi Türkiye’ye yakışan bir davranış olacaktır. İnanıyorum ki Türkiye çok uzun olmayan bir zaman içinde bu anayasaya kavuşacak. Bu parlamento bu milletvekilleri böyle bir anayasanın yapımcısı olmanın gururunu gelecek kuşaklara miras olarak bırakacaklardır. Şahsen böyle bir anayasaya oy verecek milletvekili olma imkânını bulduğum zaman siyasi hayatımın en önemli işlerinden benim tarafımdan bu değerlendirilecektir. Böyle bir anayasa ile Türkiye daha demokrat, daha çağdaş olacaktır. Atatürk’ün bize hedef gösterdiği çağdaş ülkeler düzeyinin üzerine çıkma konusundaki önemli bir mesafeyi de aşmış olacaktır. Burada yeni bir anayasa ile birlikte Türkiye’nin ekonomik gücünün her geçen gün artması keyfetti üzerinde de durmak lazım. Çünkü anayasayı yapmak bizim başta ekonomik olmak üzere sosyal ve siyaset olmak üzere bütün alanlarda Türkiye’nin daha güçlenmesi sonucunu doğuracaktır. Türkiye çok önemli engelleri aşarak bugünkü parametreleri yakalamış durumda ekonomik alanda. Bizim gençlik yıllarımızda hayal olarak gördüğümüz birçok hedefe varılmış olması cumhuriyetin yüzüncü yılında ki Türkiye’nin en güçlü 10 ekonomisinden biri olma hedefini bana göre hayal olmaktan çıkartmıştır. Artan dış ticaret hacmimiz artan üretim kapasitemiz düşen faizler ve enflasyon ve Türkiye’nin kalkınma hızı, Türkiye’nin bir yatırım ülkesi olarak başkaları tarafından değerlendirilmesi, dünyayı ve Avrupa’yı saran peş peşe gelen krizlerden Türkiye’nin hemen hemen hiç diyebileceğimiz şekilde etkilenmemesi bizi gelecek için heyecanlandırmaktadır. Bu nedenle Türkiye’nin geleceğe böylesi bir heyecan ve umutla bakması gerekir. Tabi bizim bu şekilde büyümemizi güçlenmemizi istemeyenlerde olacaktır. Bunları da aşmasını inşallah bileceğiz. Terör, bu konuda karşılaştığımız en büyük engellerden biridir. Türkiye teröre can kaybının dışında büyük bir maddi kaynakta ayırmak zorunda kalmaktadır. Ama Türkiye’nin bundan vazgeçmesi, çok para ediyor diye terörle mücadeleyi etkisiz noktaya getirmesi düşünülemez. Bir taraftan Türkiye’nin demokratikleşmesi için gayretlerini sürdürürken öbür taraftan da terörle mücadele konusunda ne gerekiyorsa kuşkusuz yapmaya devam edecektir.
Anayasa çalışmaları süreci , yaşanan Van depremi ile geri plana atılmıştır.Bizleri üzen Van depremini değerlendirir misiniz ?
Van depremi üzerinde durmak istiyorum. Çünkü Türkiye’yi bölmek parçalamak isteyenler Van depremiyle hayal kırıklığına uğramıştır. Çünkü Van depremi göstermiştir ki Türkiye’deki bütün etnik unsurlar etle tırnak gibidir. Van da ki kardeşlerimizin acısını paylaşmak için, yaralarını sarmak için ayağa kalkan, Türkiye’nin tamamı olmuştur. Böylesine bir acı olay aslında Türkiye’de bize Kurtuluş Savaşın’da ki gücümüzü yeniden hatırlatması bakımından çok önemli bir ders olmuştur diye düşünüyorum. Etnik ayrışma hayali kuranlar Van depremi sonrasında meydana gelen Türkiye havasından etkilenmişler ve Türkiye’nin artık birbirinden ayrılmayan bir insanlar topluluğu olduğu gerçeğini, parçalanamayacak olduğunu anlamışlardır. Türkiye iyi yoldadır. Güzel şeyler yapılmaktadır. Önümüzde ki sürede demokrasimizi daha geliştirerek ekonomimizi daha da güçlendirerek, katkı yaparak yoluna devam edecektir.
Yaşanan tüm bu olumsuzların üzerine KCK operasyonları geldi.Ve bir parti bunu anayasa süreciyle bağdaştırmaya çalıştı.Bunu nasıl değerlendirirsiniz?
KCK operasyonu iddia ediliyor ki terör örgütünün siyasi yapılanmasıdır. Bu yargıya bizim varmamız mümkün değil. Bu yargıya varacak olan yargıdır, mahkemelerdir. Yargı sürecinin bitmesini beklemek lazım. Yargı sürecinin sonunda her şey ortaya çıkacak. Suç varsa ceza verilecek, yoksa aklanacaklardır. Anayasa yapımı ile ilgili şu an da yapılandan başka bir şey yapma imkânı yok. Bütün siyasi partilerimizin katılımıyla bir komisyon kuruldu ve bu komisyon çalışmaya başlamıştır. Benim zamanımda bu komisyonu kurma imkânı bulamadık. Teşebbüs ettik ama CHP’nin komisyona üye vermemesi nedeniyle çalışmalara başlanamadı şimdi CHP’nin de katılımıyla bir uzlaşma komisyonu kuruldu ve bu komisyon çalışmalarını sürdürüyor. Ben sonuçtan umutluyum çünkü böyle bir anayasa yapımına kim karşı çıkarsa o gelecek kuşaklara karşı sorumlu duruma düşer. Herkesin iyi niyetle, ve bir anayasa yapalım düşüncesiyle işe el koyması, karşılıklı görüşmelerle mutlaka uzlaşma aranması ve bulunması gerekir diye düşünüyorum. Ben ciddi şekilde umutluyum.
Birazda komşularımızla yaşadıklarımızdan bahsedecek olursak neler söylersiniz?
Türkiye bu bölgenin en güçlü, en büyük, en güçlü silahlı kuvvetlerine sahip ülkesidir ve Yunanistan’ı da hariç tutarsak bölgenin de tek demokratik ülkesidir. Türkiye bu zenginliğini demokrasisine ve iyi yetişmiş insan gücüne borçludur. Çevremize baktığımız zaman petrol ve doğalgaz zengini ülkelerin Türkiye’yi dikkat ve özlemle izlediğini görüyoruz. Türkiye elbette tarihten gelen kültür ve akrabalık bağlılıkları ile bağlı olduğu yerlerle olan bitenden ilgilenecektir. Türkiye Balkanlarla ilgilenmez kim diyebilir. Bizim bu coğrafya da can dostlarımız, kardeşlerimiz var. Suriye’de halka karşı gerçekleştirilen kötü muameleye cinayetlere Türkiye’nin sessiz kalması Türkiye’nin geçmişine yakışır mı? Suriye’de bizim yıllarca beraber yaşadığımız kardeşlerimiz var. Onlara karşı Türkiye ayağa kalkacak ve sesini yükseltecektir. Hükümetimiz bunu büyük bir akıllıkla yapmaktadır bundan sonra da yapmaya devam edecektir.
Ve gelelim dede Köksal Toptan’a
Bütün çocukları çok severim. Bütün dostlarıma dede olmalarını diliyorum. Dede olup da mutlu olmayan kişi tanımadım. Ben çok mutluyum. Bütün çocukları çok severim o yüzden herkese dede olmasını tavsiye ederim.
Son söz:Tüm Türkiye’nin 2012 yılını şimdiden kutlar sağlık ,esenlik,mutluluk ve refah dilerim.
