HaberMRT'den BOMBA yaratacak bir röportaj daha...

Kırklareli Ak Parti Milletvekili Şenol Gürşan'ın HaberMRT'ye verdiği özel röportaj sizlerle...

31 Ocak 2012 11:24

          Sayın vekilim öncelikle kendinizden bahseder misiniz?

          Ben Kırklareli  Pınarhisar’lıyım. Kırklareli de yaklaşık 20 yıldır avukatlık yapıyorum ve siyasetinde içerisindeyim . Daha önce il başkanlığı yaptım 1994‘de Belediye Başkan adaylığım söz konusu oldu.  Tayyip Bey İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı iken bende Pınarhisar Büyükşehir Başkan adayı oldum  sonra. 1999’da Tayyip Bey Pınarhisar ceza evinde iken iki seçim bir aradaydı.  2007’de yine Ak Parti’den milletvekili adayı oldum ama siyasi yasağım sebebiyle veto yemiştim .

            Dünden bugüne Kırklareli ve 2002’de Ak Parti’nin iktidara gelmesiyle Kırklareli’nin gelişimi hakkında ki görüşleriniz nelerdir?

2002 öncesi  Kırklareli  bugün ki Kırklareli ile  karşılaştırdığımız zaman tabi; hizmet anlamında arada büyük bir fark var en basitinden biz her zaman söylüyoruz vatandaşlar iş için istihdam için koşuşturuyorlar ama  bir yerde ekonomik bir canlanma istihdam olabilmesi için asgari düzeyde alt yapı çalışmalarının yapılmış olması lazım. Nedir bunlar ? Yol, su , elektrik  gibi .Kırklareli sınır itibariyle Bulgaristan’a sınır ve Avrupa Birliğine açılan kapılarından bir tanesi diğer taraftan Türkiye’nin en düz en verimli topraklarına sahibiz.Çiftçilik ve hayvancılık açısından.  Fakat bunlardan yeteri kadar istifade edememişiz gibi.

          İstanbul’a çok yakınız 180 km ama İstanbul’la olan bağlantımız rahmetli Turgut Özal zamanında yapılan bölünmüş yolun otobana açılmış olmasıyla hareketlendi.

          Bunun yanında geçmişte  İstanbul’dan  gelen bir tren yolumuz mevcutmuş ama zamanla bu yol atıl kalmış. Turgut Özal yaptığı otobandan, Babaeski çıkışından ve Kırklareli’ne bölünmüş bir yol çalışması başlatılmıştır.2002’den önce  35 km yolu bitiremediler yapamadılar. 2002’de Ak Parti iktidara geldi önce o 35 km yolu Kırklareli’ne hatta Kırklareli’den Dereköy  gümrük kapısına kadar bölünmüş yol olarak yaptı. Aynen otoban gibi bunun yanında yıllarca Kırklareli’de CHP’ye üye olanlar oy verenler imza toplayıp üniversite istiyoruz diye yıllarca bağırdılar ama kimse Kırklareli’ye üniversite yapmadı.Ne zamana kadar? Ak Parti iktidara gelene kadar 2007 yılında hükümet karar aldı ve 2007 yılında biz Kırklareli’ye üniversiteyi kurduk şuanda Kofçaz yolu üzerinde orada ki geniş bir hazine arazimizde üniversite kampusü ki bu Türkiye’nin en büyük üniversite kampüsü olma yönünde çalışmaları devam ediliyor. Bu yıl sonunda veya 2013 başlarında bitecek ve şuan itibari ile Kırklareli’nde üniversite ve ilçelerde ki yüksek okullarla birlikte yaklaşık 15000 öğrencimiz var ve eğitim görüyor. Bu kampüsün bitiminde birkaç fakülte için Rektörlük Yök’e müraacat etti. Bu fakültelerin açılmasıyla birlikte biz gelecek ilk beş yıl içinde en az elli bin öğrenciyi hedefliyoruz. Kırklareli için genelde kimisi bu işin ekonomik boyutuna bakıyor. Yani öğrencinin bu ile katacağı ekonomik değeri. Bu tabiyi ki çok önemli belli bir ekonomik değer katacak ama bunun dışında ben üniversitenin Kırklareli’ne katacağı sosyokültürel değere de bakıyorum.Bu anlamda da Kırklareli’nde büyük aşama kaydedilecek ,yavaş yavaş başladı. Çeşitli paneller ve toplantılar düzenleniyor ve dışarıdan gelen öğrenciler farklı düşünceler,farklı bakış açılarını, farklı hayat tarzlarını buraya getiriyorlar. Burada da farklı değerlerle karşılaşıyorlar. Kırklareli’nin hedeflerinden biri diğeri de balkanlardan buraya öğrenci almak belki de biz beş yıl içinde elli bin diyoruz ama bu sayı daha fazla da olabilir ve yine dediğim gibi üniversitemiz Ak Parti döneminde yapıldı.

           Kırklareli’nin gelişimi, sanayileşmesi ve gelecekte ki planlarınız hakkında bilgi verir misiniz?

          Bizim , sanayi olarak baktığımız zaman sanayileşmiş bölgemiz  e-5 üzerinde bulunan Lüleburgaz ilçemiz .1970 yılların sonlarından  başlayarak 1980’li yıllarda özellikle Turgut Özal’lı yıllarda yoğun bir sanayileşmeye girmiş ama çarpık bir sanayileşme anlayışı başta verimli toprakların üzerlerine  fabrikalar yapılmış kontrolsüz çevre faktörü dikkatte alınmadan bunun özellikle altını çiziyorum Ergene’de dahil olmak üzere .Örneğin şuan Lüleburgaz halkı Kırklareli’nin bütününü göz önüne aldığımızda katma değer açısından Lüleburgaz çok fazla katma değer üretiyor. Geçmişte Kırklareli teşvik kapsamına alınmıyordu nedeni ise Lüleburgaz’dan dolayıydı.Çünkü Lüleburgaz’da ki sanayi ve fabrikalar milli geliri arttırıyor.Bu güzel ama bunun haricinde de çevreye büyük zararlar verdi .Şimdi Lüleburgaz’lılar sularının içilmemesin den şikayetçi kanser vakaları aynı şekilde arttı.

          Şuan Kırklareli’nde bizim organize sanayi bölgemiz var birinci etap tamamlandı. İkinci etap açıldı.Alt yapı çalışmaları bitti oraya da yeni iş adamlarının gelmesi için bizde teşvik etmeye çalışıyoruz .Kırklareli’nde istihdamın artması için bunu yaparken hükümet olarak şuna özellikle dikkat ediyoruz . Çevre Orman ve Su İşleri Bakanlığı’mız da bu konuda duyarlı açıklamalarda bulundu.Yeni çevre Bakanı’mız ki biliyorsunuz çevreye duyarlı olduğumuz için yeni bir bakanlık ihtisas ettik.Çevre ve Şehircilik Bakanlığı diye hem Türkiye’nin deprem bölgesi olmasından kaynaklanan sıkıntılarını göz önünde bulundurduk hem de  çevre sorunlarını .Hakikatten çevre önemli çünkü siz yaşanabilir bir çevreye sahip değilseniz veya gelecek nesillere yaşanabilir bir çevre bırakamazsanız o zaman büyük bir sıkıntı var demektir .

          Bu yüzden bizim Kırklareli’nde ki çalışmalarımızla gerek hükümet olarak gerekse sivil toplum kuruluşları, valimiz ile ticaret odamız, ticaret borsamızla birlikte bura da çevreyi tahrip etmeyen, çevreyi kirletmeyen, çevreye ve insana zararlı olmayan sanayiyi Kırklareli’ne getirmek, bacasız sanayi veya gelecek sanayinin çevreye zararının olmaması için gerekli bütün tedbirlerin ve önlemlerin alınması. Bunu yapmaya çalışıyoruz ve bu konuda hakikatten büyük aşamalar kaydettik .

         Kırklareli Organize Sanayi Bölgesi’nde yapılaşmalar devam ediyor. Gelen iş adamları var. Yerler alındı.Dediğim gibi birinci bitti ikinci bölüme talepler var ama biz bunun kontrollü olmasını istiyoruz. Örneğin büyük  ihracat yapan bir konfeksiyon fabrikası kurulmak üzere. Yaza doğru açılış yapacaklar. Yine bu sac-çelik-demir üreten fabrika için gelen bir iş adamı yer aldı bunun çalışmaları devam ediyor.

         Şimdi belirttiğim gibi daha önce Kırklareli’ni İstanbul’a bağlayan bir tren yolu vardı şuanda atıl vaziyette ama hükümetin yeni programın da Edirne ve Babaeski Lüleburgaz hattı üzerinden geçecek bir hızlı tren projesi var. Bu uygulanacak zaten açıklandı. Bu hızlı tren projesi  bölünmüş otoyolları Çorlu’da zaten havaalanı var yanı başımızda bir taraftan Avrupa’ya sınırız topraklarımız düz. İnsanımız demokrat ,hoş görülü, misafirperver, sevecen bizde terör olayı herhangi bir sıkıntı yok dolayısı ile yatırımcılar için Kırklareli bu anlamda bence çok cazip bir yer.

         Türkiye’de kentsel dönüşüm  çabası var.Bu konuda da aldığımız bilgilere göre Toki  Kırklareli’de büyük bir yatırım yapıyor. Hatta bu hızlı tren projesi  Toki’nin yapacağı konutların ortasından muntazam bir plan ve güzergah,fakat şöyle bir bilgi daha var bu konutlar binin üzerideyken bu sayı yarı yarıya düşmüş. Bunun düşüş nedeni nedir ?

          Kırklareli’de Toki konutları üretti ve teslimde etti. Şuanda içinde oturuluyor yine Lüleburgaz’da konut üretildi onlarda teslim edildi  ve yine Babaeski’de özellikle Romen vatandaşlarımızla ilgili sosyal dayanışma vakfıyla benim takip ettiğim bir proje var onu da neticelendirdiğimiz zaman onlara da yine Toki konut üretecek ama bin konutluk projenin sayısının düştüğünü bilmiyorum.Bunu tekrar başkanımızla araştırıp konuşurum ama bunun haricinde benim özel çabalarımla başka bir durum daha var onu da söylemek istiyorum .Mesela İstanbul’un büyük inşaat firmalarından Öz yurtlar Limitet Şirketi onu Lüleburgazspor’a sponsor getirttik ve bir basın toplantısı da yapmıştık. Lüleburgaz’da yine bizim çabalarımızla sahibi Yönetim Kurulu Başkanı bizi kırmadı ve Lüleburgaz’da beş yüz konutluk projeye başlıyorlar.Büyükkarıştıran’da yer belli projeler çizildi. Kısa zamanda temel atılacak , başlayacak yani durduruldu diye bir şey yok ama şunu söylemek istiyorum .Eskiden her şey devletten beklenirdi devlet gelsin yapsın. Benim bugün ve geçmişte yaptığım konuşmalarda hatta geçen hafta ilçe kongremizde yaptığım konuşmada da ; çünkü Lüleburgaz ilçemizde bizden bir fakülte istiyordu ben onlara dedim bırakın fakülteyi gelin yatırımcıyı teşvik edelim burada ki konuşmamda da söyledim  Kırklareli’ne bir çok vakıf özel üniversite açılmasına vesile olalım .Devlet açmış ama bizde özel üniversite açılması için çabalayalım. Aynı şekilde biz Öz yurtlar’ı teşvik ettik çağırdık. Kırmadılar geldiler. Beş yüz konutluk proje ürettiler. Bugün yaptığımız toplantının sebebi benim seçim sırasında bir projem vardı.” Kırklareli’nin markalaştıracağız” diye. Kırklareli’ni Türkiye gündemine sokacağız ,tanıtacağız Başbakan’ın marka kent projesinin devamı niteliğinde bizim 2011 seçim beyannamesinde marka şehirler  diye bir bölümümüz vardır bizde bundan esinlenerek Kırklareli’ni markalaştıralım dedik. Çünkü Kırklareli’nin bu anlamda çok büyük potansiyeli var. Nedir? Örneğin;  tarih potansiyeli . Kırklareli’nin her tarafı ilk yerleşim yerleri insanların yerleştiği, hayat bulduğu ,üretim yaptığı  ve tarımsal üretim yaptığı bir alan. Kırklareli bunun yanında birçok kültürün Bizans ve roma kültürünün yerleşip hayat bulduğu yerlerden biri.

          Kırklareli’nin  bu kadar geniş bir yelpazede tarihi ve kültürel bir birikimi  var. Neden bu ön plana çıkartılmamış? Kırklareli’nin halkı , yerel yönetimi ,sivil toplum kuruluşları bunlarda ki eksikler neydi?

         Bunda ki eksiklikler şöyle : Bugün ki toplantımızın sebebi de - bu temel sebep- bir araya gelememek. İkincisi herkes kendi kendine yetiyor yettiği içinde tabiri caizse bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın ben işimi yapayım  halimden memnunum .İşte bizim şimdi yaptığımız. Bu çalışmalarla bu adımlarla bunları aşmaya başladık bir ticaret odası, ticaret borsası, iş adamları ,sivil toplum dernekleri, hepsini bir çatı altında topladık diyaloğu kurduk .Ankara’ya geldiler. CHP milletvekillerini de dahil ettik işin içine. Bizim grup toplantımıza onların grup toplantısına katıldılar ve çok güzel bir çalışma oldu. Bunun devamını getireceğiz zaten bunu da burada dile getirmiş olduk .

         Şimdi kaldığım yerden devam edeyim .Hakikatten Kırklareli’nin tarih anlamında önemi var. Mesela Vize’de antik tiyatromuz var. Kazı çalışmaları devam etmekte olan .En önemlisi biliyor musunuz ? Bilmiyorum ama buradan sizin vasıtanızla da dile getirmek istiyorum bugün İstanbul varsa bugün İstanbul Türklerin ise ve bugün İstanbul dünyanın kültür başkentiyse o boğazı ve tarihi değerleriyle İstanbul bize aitse İstanbul bunu Kırklareli’ne Demirköy’e borçlu. Bunu böyle yazın çünkü İstanbul’u fetih eden toplar Demirköy’de döküldü. Şimdi Demirköy’de dökülen toplar  top dökümhanesini ve yanındaki camiisini şuanda restore ettiriyoruz ve restorasyon çalışmaları bittikten sonra orayı da turistik bir alan olarak ilimize kazandırmaya çalışacağız. Bunlar önemli olan  tarihi kısmı ama bunun yanında Kırklareli’nin büyük bir turizm potansiyel oranı da var. Mesela Kıyı köy tarihle iç içe surları geçmiş antik dönemden kalan Hıristiyan kalıntıları mağaraları ve kiliseleriyle bir tarafı deniz üç tarafı orman .Aynı zamanda sadece deniz turizminin  değil doğa turizminin de iç içe olduğu bir tarihi mekan,bunun yanında yine iğne ada  bir tarafı deniz üç tarafı meşhur nazımın dizelerinde söylediği gibi karlı kayın ormanlarıyla çevrili bir alan ve longoz diye tabir edilen dünyada emsali bulunmayan Bio çeşitlilik yönünden çok farklı canlıları içinde barındıran bir tabiat harikası. İçinde gölleri olan bir ormanımız var. İşte Kofçaz’ın yine ormanlık alanları belki motocros veya yamaç paraşütü yapılabilecek alanları var keşfedilmemiş ve hala bakir duran ormanlarımız.

         Aynı zamanda Ankara ziyaretimize damgasını vuran Kırklareli’nin meşhur yerel ürünleri var .Başta beyaz peynir olmak üzere ,helvası ,köftesi …Hardaliyesi köftemiz çok meşhurdur bir kere damak tadını alanlar bir daha kolay kolay vazgeçemezler .

         Bütün bunları değerlendirdiğimizde hepsini birlikte tarih, kültür, yöresel ürünler … Kırklareli gerçekten büyük bir potansiyeli barındırıyor. İçinde insanımız hoşgörülü modern her türlü diyaloğa açık. Avrupa’ya sınırız. Yollar üzerindeyiz . Tır trafiği konusunda biz üzerimize düşeni yaptık yolu ve her türlü çalışmayı yaptık. Başta sayın Başbakanı’mız olmak üzere Cumhurbaşkanı’mız, Dışişleri Bakanı’mız Bulgar hükümetiyle ve yetkilileriyle görüştüler . Fakat sıkıntı oradan kaynaklanıyor bizden değil. Biz hazırız ve hatta kısa bir süre önce Dışişleri Bakanı’mız Edirne’de idi. Orada bir konferansta şunu net biçimde söyledi . Geçmişte dedi  Edirne balkanlara açılan bir kapıydı .Osmanlı’nın başkentiydi dolayısıyla büyük bir ekonomik sosyal kültürel hareketlilik vardı. Bu hareketlilik hem Edirne’ye değer katıyordu hem de Selanik’e de bir değer katıyordu . Ama şuanda Selanik’te de biliyorsunuz Yunanistan’da büyük bir ekonomik kriz sıkıntısı var .Ben dedi söyledim. Gelin Bulgar kesimine de Yunan kesimine de vizeleri kaldıralım çünkü aynı toprakların insanlarıyız. Aynı tarihi aynı kültürü ve havayı  solumuşuz vizeleri kaldıralım gidiş geliş yapılsın. Korkmayın kimsenin kimsenin toprağın da gözü yok öyle bir derdimizde niyetimiz de yok ama biz nasıl kendi içimizde Türkiye’de ileri bir demokrasi istiyorsak hak ve özgürlüklerin gelişmesini istiyorsak balkanlarda da istikrarın barış ve adaletin sağlanmasını aynı şekilde istiyoruz.

           3.köprü sizi direkt ilgilendirmese de bağlantılı olarak trafiği hafiflettiği için sizleri de ilgilendirecek?

           3.köprü bizi şöyle ilgilendirecek . Şimdi ben ilk milletvekiliyim yemin töreninden sonra bayağı yoğun çalışmalarımız oldu. Yurtdışı ziyaretlerimiz oldu. Amerika’ya sayın Başbakanı’mız İle birlikte gittik .Cumhurbaşkanı’mız ile birlikte de Kırgızistan’a  gitmiştik. Bu arada kongrelerimiz başladı ama 3.köprüyle ilgili meclis açılmadan önce Ulaştırma Bakanımız’ı Kırklareli’nde ağırladık ve bizim Edirne bağlantımız var. Kırklareli  Edirne arası bağlantı burasının bölünmüş yol olmasını istedik  ve 2012 kapsamına alındı .Bununla  birlikte aynı zamanda ben Pınarhisarlı olduğum için Pınarhisar ve Vize halkının çevre yolu talebi var ki hakikatten de ihtiyaç .Bunu da biz Ulaştırma Bakanı’na söyledik bununla ilgili net bir şey yok 2012 yatırım programında var mı? yok mu? diye ama alacağız diye ifade etti ayrıca eğer Pınarhisar- Vize çevre  yolları da alınırsa o zaman proje 3.köprüye bağlamak olur.

          Kanal İstanbul Projesi MÜSİAD toplantısında Kadıköy Belediye Başkan adayı Sinan Gedik Hoca bazı açıklamalar da bulundu. Bu açıklamalar da özellikle şuna dikkat etti .Az evvel sizinde söylediğiniz o doğa tarihi yani bu bölgedeler de doğa tarihinin ve denizin çok sığ olmasından dolayı bazı yapılandırmalara dikkat edilmesi ve Kırklareli ,Edirne ,Tekirdağ bu il ve ilçelerde kentsel dönüşüm noktasında imara açılacak veya imara kapatılacak. Beş binlik ,on binlik, yüz binlik projelerin  yeniden değerlendirilip yeniden şekillendirilmesi gerektiğini söyledi. Kanal İstanbul’la bir bütünlük içinde olup zarar vermeden  bu konuda tadilatlar veya çalışmalar var mı ? Belediye noktasında veya sizin milletvekili olarak Ankara’da Çevre bakanlığı ve Bayındırlık Bakanlığı noktasın da bir çalışmanız var mı?

           Kanal İstanbul hakikatten büyük bir proje heyecan verici bir proje .Ak Parti’nin 2012 seçimlerinde kitleleri insanları özellikle yöremizdeki insanları da, bizde seçimlerde bunu kullandık. Heyecanlandıran bir proje ve zaten bu Kanal İstanbul Projesi söylediğim gibi başta Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne olmak üzere İstanbul dışında bu bölgelere de hem ekonomik anlamda hem de sosyokültürel anlamda hareketlilik getirecek ama maalesef tabii CHP’li arkadaşlarımız kızıyorlar. Kırklareli milletvekili olduğum için Kırklareli’de büyük merkez ilçe başta olmak üzere Lüleburgaz ,Babaeski ilçelerimiz CHP’li belediyeler de şimdi dışarıdan gelen bir insan baktığı zaman diyor ki Kırklareli işte Avrupa’ya sınır model diyorsunuz ama bizim Anadolu’nun  sıradan kasabası bile buradan daha gelişmiş. Yerel anlamda daha iyi hizmet almış bizde buna üzülüyoruz. Bu yüzden ben bunu sık sık gündeme getiriyorum. CHP’li arkadaşlar rahatsız oluyorlar bende  onlara diyorum ki bakın arkadaşlar rahatsız olmayın icraat yapın o zaman ve başarın bizde sizi alkışlayalım. Bu anlamda mesela başka bir projemiz daha var. İlk defa yerel basınla sizinle paylaşacağız normalde belediyenin yapması gereken bir iş ama belediyemiz maalesef merkezle yapmadığı için biz valilikle birlikte bir proje yaptık. Kırklareli’nin belli bir bölgesinde yaptığımız projeyi çizdirdik. Bu bölge özelleştirme idaresindeydi .Benim şahsi çalışmalarım valiliğin destekleri sonucu özelleştirme idaresinden burayı geri aldık. İl özel idaresine verilmesini sağladık. Şimdi parasal kaynağını hazırlıyoruz ve hazırladığımız andan itibaren temel çalışmaya başlayacağız. Yerel seçimlere kadar da Kırklareli’ne çok güzel bir yaşam alanı kazandıracağız. Burada işte kafeterya, lokanta, yürüyüş alanı içinden yapay dere geçecek bir tabiat parkı gibi. Aynı zamanda içinde anfi tiyatro olacak. Muazzam bir yer yapacağız böyle bir şeyi belediyenin yapması gerekirken, biz bunu yapacağız ve seçmene de Kırklareli’ne de diyeceğiz belediyeyi aldığımız da biz bundan daha fazlasını yapacağız.

           Bizim yayla mahallemiz var eski Kırklareli diye tabir edilen bir yer. Sayın Vali’miz de daha önce Ankara’da kaymakamlık  yaparken oradaki tarihi evleri tekrar dokusuna uygun olarak onartmış ve onunla oturup konuştuk yayla mahallesinde ki Trakya kalkınma ajansında bir binayı onarıyorlar. Bu onarım görevi belediyeye verildi .Tekrar  Safranbolu evleri gibi yeni bir yaşam alanını Kırklareli’nde açmaya çalışıyoruz. Hem tarihi yapısı öne çıkacak hem turistik amaçlı hem de orada restoranlar olsun, kafeler olsun ,gezi alanları olsun böyle bir valiliğin bizimde içinde olduğumuz bir çalışma da var.

           Projenin büyüklüğü alanı ve maliyeti nedir?

           5-6 trilyon alanı ise 10-15 bin dönüm kadar olabilir. Bizim, valilikle birlikte yürüttüğümüz bir proje İl Genel Meclisi’nin de bütçesi belli zaten İl Genel Meclisi’nin bütçesinden değil başka kaynaklar kullanacağız .Şuan da tapuyu İl Özel İdaresi’ne devretmek üzereyiz kaynağını da bulduğumuz zaman hemen başlatacağız .

          Hastane projesi bitti mi?

          Babaeski  de bir hastanemiz var. Şuan da temel atma aşamasında. Hafriyat çalışmaları bitti .Belki temelleri atılmış olabilir. Çalışmalar hızlı yürütülüyor yine Vize’de bir hastane çalışmamız olacak. Lüleburgaz ve Kırklareli’nde hastane çalışmalarımız var . Arazi tahsisi her şeyi bitti. Toki’ye teslim edildi. Toki projelendiriyor. İhale aşamasına gelecek Toki’den öğrendiğim .En kısa sürede ihale aşamasına getireceğiz.

           Lüleburgaz’la ilgili şöyle bir sıkıntı var .Daha önce arazi bulunmuş fakat Milli Savunma Bakanlığı’na tahsisli olduğu için Milli Savunma Bakanlığı’na yazılan yazının cevabı ret ile gelmiş. İl Sağlık Müdürü’müz bana bunu iletti. Ben Milli Savunma Bakanı’mız ile konuştum ve tekrar aynı yer için yazı yazdırdım. Burayı istediğimizi belirttim ve önemli dedim Milli Savunma Bakanlığı’mız için o kadar ihtiyacı olan bir yer değil ama hastane ve  konum olarak Lüleburgaz için en uygun yer. Milli Savunma Bakanı’mız da “Siz o zaman yazıyı  yazın biz tekrar üzerinde çalışalım” dedi .

            Geçen akşam Cumhurbaşkanı’mızın davetinde köşkteydik. Biz de Milli Savunma Bakanı’mız da oradaydı ve yarım saat konuşma fırsatı bulduk tekrar not aldı ve” Bunu  kazandıracağım size hastaneyi tahsis edeceğiz eğer tahsis edilirse bizde hastane için düğmeye basacağız ”dedi.

             İlde CHP ile bir sürtüşmeniz var peki ilçe belediyelerde bu oluyor mu?

             Şöyle ben 12 Haziran seçimlerinden sonra iddialı bir şekilde çıkış yaptım. 12 Haziran’da %53 oylarımız arttırdık.    Kırk bin küsürden altmış üç bin yüz küsura çıkardık ve dedim bizde seçim bitmez. Şimdi ki çalışmalarımız belediyelere yönelik , yerel seçimlere yönelik ama bu tabii bizim siyasetçi yönümüz ama onun dışında burada bizim Kırklareli’li olmamız sebebiyle biz CHP’li Kırklareli Belediye Başkanı ile diyalog içerisindeyiz .Babaeski Belediye Başkanı’mız ile gayet iyi görüşüyoruz .Onlar da bu konu da sıkıntı yok. Babaeski Belediye Başkanı beni bir talebi bir sıkıntısı olduğu zaman beni arar. Bende yardımcı oluyorum. Yine Lüleburgaz Belediye Başkanı karşılıklı bir araya gelme fırsatımız olmamıştı. Kendileri geçen hafta Lüleburgaz kongremize geldi mesela ben orada konuşurken özel üniversitelerle ilgili      “Sayın vekilim öyle bir çalışma varsa arazi benden bedava”. Dedi. Çok sıcak yaklaştı ve o yaklaşımı devam ettireceğiz inşallah Lüleburgaz’la ilgili projelerimiz de yine Kırklareli Belediye Başkanı benim meslekten arkadaşım. Onu da her fırsatta eleştiren benim ama böyle ortak paydalarda Kırklareli menfaatiyle ilgili olduğu zaman ona da söyleriz onunda bu işten kaçınacağını da zannetmiyorum.

              Kadın ve aile, Kadına karşı şiddet veya eğitime yönelik toplumsal projeleriniz var mı?

              Ben hem avukatım hem de Kırklareli engelliler derneği üyesiyim. Geçtiğimiz dünya engelliler gününde yemek daveti vardı. Bende geldim. Bulundum ve orada da bir konuşma yaptım .Onların dertlerini dinliyoruz, sıkıntılarını bize iletiyorlar .Hatta engelli küçük bir kızımız vardı orada doğuştan engelli. Onunla ilgili sıkıntılarını Sağlık Bakanlığı’mıza ilettik. Sağlık Bakanı’mız aileye döndü. Onları aramışlar onunla ilgili işte cevapları var. İşte onları getirdik bunun yanında yine geçtiğimiz ay yapılan kongrelerimiz de kadınlarla ilgili -bu meseleyi  biliyorsunuz -meclisten bu kadına şiddet konusunda da Avrupa Birliği sözleşmesini biz meclisten  geçiren ilk ülkelerden biriyiz ki avukat olmamdan dolayı özellikle ben  boşanma davalarına sık giren biriydim. Konuşmalarımda bunu hep belirttim. Aile kurumu gerçekten çok önemli ve hep şunu da söyledik bugün Başbakan’ı da doğuran bütün erkekleri doğuranda bir kadındır , bir annedir .Dolayısıyla kadınlara annelere el kaldırılmasın şiddete son verilsin .Aile kurumu devletin, toplumun en küçük birimi aile ortadan kalkarsa ,değerler yozlaşırsa bu devlet içinde handikap ve büyük sıkıntı toplum içinde büyük sıkıntı büyük bir dejenerasyon güçlü aile olursa güçlü devlet olur .

              KOSGEB ve İŞKUR çalışmalarınız nelerdir?

             Şimdi ben yaklaşık bir ay önce  müdürümüzü çağırdım. Onunla değerlendirdik .Biliyorsunuz bir çok bakanlıkta yeni yapılanma var. Özellikle İl müdürleri ile ilgili. Çoğuna danışman aldılar. Yeni atamalar olacak görevlendirmeler yapılıyor .Bunu değerlendirdik ve Kırklareli’ne neler yapabiliriz konuştuk . Akabinde ben bakanımızla da bir araya geldim kendilerine söyledim. Bizim gerçekten İŞKUR  İl Müdürü’müz çok çalışkan bir insan bakan bey onu daha üst görevlerde değerlendirmeyi düşünüyormuş. Ama biz dedik Kırklareli’nde kalmasından yanayız. Bunun haricinde de İŞKUR’a  gönderilecek ödeneğin arttırılmasını talep ettim. Ben o konuda da sağ olsun sayın bakanımız bize yardımcı olacağını söyledi. Bu noktada özellikle belde belediyeleriyle ilgili bir çalışma var. İŞKUR  geçmişte ilçelerde il merkezin de toplum merkeziyle birlikte bir çok kurslar açtılar. El işleri gibi . Kızlarımız hem para alıyorlar hem de bir iş garantisi olarak meslek öğreniyor. Bu sefer ki projemiz hiçbir parti ayrımı gözetmeden belde belediyelerine yönelik. Bunun çalışmalarını devam ettiriyoruz. Belde belediyeleri  İŞKUR ile birlikte belediyemizle birlikte özellikle nüfusu beş binin altında olan beldelerde bu tür yerler açacağız. Halkın büyük bir talebi var onlarda bekliyor ve bu işin içinde Belediye Başkan’ları olacak İŞKUR olacak kadınlarımız iş konusunda artık genel yeteneklerini daha iyi geliştirecekler.

              Sayın Cumhurbaşkanı’mızın görev süresi hakkında neler söyleyecek siniz?

              Bunu zaten söylediler 7 yıl diye. Benim düşüncem de aynı bu konuda.

              İlker Başbuğ’un yargılanması ve nerede yargılanması gündemi oldukça meşgul eden sorulardan?

              Ben zaten hukukçuyum zaten bana göre de Yüce Divanda değil. Çünkü Yüce Divan’da görevinden dolayı olan diyor? Suçlardan Yüce Divan’da darbe yapmak görevi değil ki onu görev alırsak o zaman bırakalım bu işleri biz.

              Sayın Cumhurbaşkanı’mızın Cumhurbaşkanlığı sonrası özellikle Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği için Türkiye’nin bir çabası var bu konuda?

              Bekleyelim ve görelim.

              Dış politika ’da Türkiye’nin durumunu nasıl değerlendiriyor sunuz?

              Dış politikada Türkiye geçen hafta bizim Kırklareli’nin üniversitesinin kültür merkezin de Arap Baharı ve Türkiye konulu konferans vardı. Abdurrahman  Dilipak ve ben katıldım konuşmacı olarak. Orada da ifade ettim . 2002’den sonra Türkiye dış politikası değişti. 2002 öncesi Türk dış politikası kriz odaklı,  durağan,  içe kapanık bir durumdaydı. İşte nerde Kıbrıs’ta o zaman Kıbrıs üzerine politikaları üretiyoruz, düşünüyoruz. Ama zaten oda bir çıkmazın içine girdi yıllardan beri süren bir Kıbrıs politikamız var.Ama 2002’den sonra Ak Parti’yle birlikte dış politikamız pro-aktif bir dış politika haline geldi

            Sayın bakanımız da defalarca ifade etti. Komşularla sıfır sorun istiyoruz ve nitekim bu gerçekleşti de. Ama sıfır sorunun yanında az öncede söylediğim gibi biz kendi insanımıza nasıl daha fazla özgürlük,  nasıl daha fazla demokrasi,     nasıl daha fazla ekonomiden pay istiyorsak komşularımız için de, balkanlar için de, Kafkas’lar için de, orta doğu için de aynısını istiyoruz. Bizim kimsenin toprağın da gözümüz yok egemenlik anlayışımız da öyle bir talebimiz yok. Biz komşularımızla sınırlarımız da istikrarın, barışın, adaletin ,ekonomik refahın ve ticaretin gelişmesini arzularız isteriz.

 

Yücel S. USTA /MRT Medya Genel Yayın Yönetmeni

 


Kaynak : HaberMRT
Bu Haber 207 defa okunmuştur.
 
Yorum Ekleyin